Ben, ‘EVET’ diyorum..!
Haber
22 Temmuz 2022 - Cuma 14:58 Bu haber 3320 kez okundu
 
Ben, ‘EVET’ diyorum..!
Gazeteci-Yazar Engin Arıcan, 'Askeri Çamlık' Projesi ile yaşanan polemikleri değerlendirdi.
Manşet Haberi
Ben, ‘EVET’ diyorum..!

 

Hafta başında gerçekleşen Balıkesir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde  Ayyıldız mahallesindeki eski  203 dönümlük Ordunat binası alanın(askeri çamlık) kaderi ile ilgili gündem maddesinin görüşülmesinde Büyükşehir Başkanı Yılmaz ile Bandırma Belediye Başkanı Av.Tosun arasında yaşanan polemik, bir anda kentin siyasi  gündemine oturdu.

 

Konuşmanın da, tartışmanın da, itirazın da bir anlamı olmalı.!

 

Başkanların Meclis konuşmalarının üzerinde durmayacağız. Çünkü, hem Meclis toplantısı canlı olarak videosu çekilip, yayınlandı. Hem de  toplantı sonrası  sosyal paylaşım siteleri ve bir çok basın yerel haber sitelerinden bölüm bölüm paylaşıldı.  Ayrıca yapılmış konuşmalar yazılı olarak da yayınlandı.. Yani hem Balıkesir hem de Bandırma ve bölge halkı ne oldu-ne söylendi, izlendi, görüldü,  biliniyor.

 

Öncelikle belirtelim: Meclis’te iki Başkan arasında polemik konusu olan ve tartışmalara neden olan  eski Ordunat alanı, kenti ve insanlarına yabancı olan bir alan değil. Viranelik haleni dönüşmüş, serserilere  mekan olmuş, eski Ordunat binalarının harabeye dönüştüğü bu alan önce  Özelleştirme Dairesi’ne devredilmiş ve ardından da  tolu konut alanı olarak kullanılması düşünülerek 203 dönüm arazi TOKİ’ye devredilmiş..!

 

Arazi,TOKİ’ye devri öncesi ve sonrası gelişmelerle Bandırma’da  ‘çevre’ noktasında bir tepki veya tartışmaya neden olmuş mu, HAYIR.! Tam tersi,  kent toplumunun konuta açlığı ve ihtiyacı nedeniyle kimseden ses çıkmadığı gibi, merakla TOKİ’nin  çalışmalara başlaması beklenmiş..

 

Şu veya bu nedenle, TOKİ araziden vazgeçmiş ve bu kez arazinin mülkiyetini  rahmetli Başkan Edip Uğur’un başkanlığı döneminde Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ne geçmiş. Yanlış anımsamıyorsam, arazi bedelinin  25 milyon(trilyon) TL.si ödenebilmiş..  Arazinin projelendirilip, planlanması ve TEMATİK  PARK olarak   kullanımı Edip Bey, döneminde söz konusu oldu ve alanın projelendirilmesi yönünde uluslararası yarışmalar yapılıp,   Arazinin TEMATİK  PARK olarak kullanılması sürecinde de kentimizde   ‘çevrecilik’ adına en ufak bir tartışma, tepki yaşanmadı… Tam tersi, atıl vaziyetteki arazinin değerlendirilmesi açısından TEMATİK  PARK düşüncesine kent ve kent toplumu olumlu yaklaştı.

 

Çalışmalar kamuoyuyla paylaşılmış olsa, hemen hiçbir sorun yaşanmayacaktı.!

 

Ancak, Başkan Edip Uğur’un görevinden alınması ve yerine Zekai Kafaoğlu’nun atanması-seçilmesi sürecinde TOKİ’ye arazi ile ilgili ödenmesi gereken borç kapatılmadığı için TOKİ’nin  sattığı yeri geri alma riskinin doğduğu koşullarda, 2019 Mart yerel seçimleri gerçekleşti ve Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’na yine AK Parti’den Yücel Yılmaz seçildi. Başkan Yılmaz, TOKİ’nin alacağı parayı hemen ödeterek, 203 dönümlük araziyi Büyükşehir’e 40 milyon TL.ye kazandırmış oldu. Bu arada TEMATİK Park Projesi  kabul görmediği içindir ki, Büyükşehir’e 40 milyon TL.ye mal olmuş ‘boş’ ve ‘atıl’ arazinin nasıl değerlendirileceği ve bu alana ne yapılacağı  Büyükşehir Başkanı Yılmaz’ın ifadesiyle Bandırma Belediye Başkanı Av. Tosun ile görüşülüp, sorgulanmaya, birlikte üzerinde çalışılmaya  başlandı. Olayın bu yönünü, yapılmış görüşmeleri, hatta pazarlıkları   Başkan Tosun’da onaylıyor.. Onaylamanın da ötesinde Başkan Tosun, Belediye olarak alan üzerinde  hem fikir sağlanmış projeyi büyükşehire  de sunuyor ve büyük ölçü de bu proje kabul ve  onay görüyor. Bu proje üzerinde kafa kafaya verilip, birlikte çalışılıp, proje zenginleştiriliyor.

 

Burada duralım, nefeslenelim ve şu sorunun yanıtını arayalım: Eski Ordunat arazisi Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin mülkiyetine geçtikten sonra 2019 yılı Haziran ayından başlayarak  Büyükşehir Başkanı Yılmaz ile Bandırma Belediye Başkanı Av.Tolga Tosun arasında 2022 yılı Temmuz’una kadar yapılmış ikili görüşmelerden, arazinin kullanımı noktasından yapılmış pazarlıklardan ne Balıkesir’in ne de Bandırma Halkının, kamuoyunun haberi var mıydı, HAYIR, yoktu.!

 

‘Sen cambaza bak’ oyuna artık gerek yok.!

 

Büyükşehir Meclisi’nde yaşanan ifşaatlarla ortaya dökülmüş bu gerçek, hiçbir şekilde makyaj ve  mazeretle geçiştirilemez.. Bu nokta da artık kamuoyunda ‘çevrecilik’ kisvesi altında kimi çevrelerce sürdürülen tartışmalar, nitelik değiştirmiş ve kamuoyunda her iki başkanın yönetim anlayışı ve tarzı sorgulanır olmuştur. Hatta bir adım daha öteye geçip, Meclis’te her iki başkanın ağızlarından ‘ordunat arazisiyle’ ilgili ortaya dökülmüş  gerçeklerin bile üç yıldır  yaşanmış gerçeğin  küçük bir kısmını içerdiğini de vurgulamış olalım. Yani daha dahası var..! Kimse kraldan çok kralcılık yapıp, yaptığı ve söylediklerinin altında kalmamalı.. Benden de uyarması..

 

Doğrudan demokrasi ve Temsili Demokrasi

Yönetim anlayışı ve tarzları

 

Baştan uyaralım: Bu, ne Başkan Yılmaz’ın ne de Başkan Tosun’un ve ya yönetim ekibinin kişisel yolsuzluk ve suiistimal, kişisel rant peşinde koştukları anlamına falan gelmiyor. Doğrudan demokrasi kültürü ve demokrasinin içselleştirilmesi, katılımcılık, şeffaflık, iştişare, hesap verebilirlik, birlikte yönetim, sosyal belediyecilik gibi her siyasi partinin ve siyasetçinin her fırsat ve ortam da ağızlarından düşürmedikleri yönetim anlayışı ve tarzı ile doğrudan ilişkili konu ve sorunlardan kaynaklanıyor.

 

Ben, bir gazeteci-yazar olarak doğrudan demokrasiye inanmış bir insanım. Dolaylı yani temsili demokrasinin en büyük olumsuzluk ve zaaflarından birisi de budur..! Konuşmak, atıp-tutmak serbest ama fiiliyat ile icraat arasında hep uçurumlar vardır. Ama sistem böyle kurulmuş, çarklar buna göre dönmekte ve işlemektedir ki, yurttaş yani vatandaş, bu çelişmenin, çatışmanın  ve uyuşmazlığın hep şu veya bu oranda farkında ya da bilincinde olsa da genelde yaşananları ya kişiselleştirmekte ya da iktidardaki parti ile ilişkilendirip, sistem içinde kalmak kaydıyla bir kucaktan inip bir başka kucağa oturmaktadır..

 

Şimdi, Balıkesirliler soruyor: Bunlardan, olup-bitenlerden haberimiz yok.!

Şimdi, Bandırmalılar da soruyor: Bunlardan, bu olup-bitenlerin hiç birinden bizim de haberimiz yok..!

 

Susurluk’ta rahmetli ‘Deli Tahsin’, belediye başkanlığı döneminde işletilen kafetaryaların giriş-çıkış hesap cetvellerini bile halkının bilgisi olsun dile oraya/buraya yapıştırırdı.. Onun için adı üzerinde onun adı,’Deli Tahsin’ idi..! Akıllı  insanlarımızın, yöneticilerimizin kaderi bu: ‘Deli..’ Oysa ki, biz de yiğit, namı ile anılır.. Nurlar içinde uyusun..

 

Gelelim, vakanın bir başka boyutuna..

 

Siyasi yönetim anlayışı ve siyasal stratejiler..

 

2013 sonu ile 2014 yılında yasa kapsamında Balıkesir’in büyükşehir/bütünşehir yapılmasını birçok ilçe gibi ilk günden bugüne Bandırma nüfusunun önemli bir kısmı da kabullenip, içselleştiremedi. Bu doğal mı,evet, doğal. Çünkü, ilk günlerde Balıkesir bile büyükşehir/bütünşehir olmanın ne demek olduğunu anlayıp, içselleştiremedi. Sindirimi, kabullenmesi zaman aldı.

 

Büyükşehir ve Bandırma..

 

2014-2019  yerel seçimlerini Büyükşehir Belediye Başkanı AK Parti rahmetli Edip uğur; Bandırma Belediye Başkanlığını da CHP’den Dursun Mirza kazandı.Mirza,5 yıllık görev dönemi boyunca  büyükşehir belediyesi ile  ‘haklarımız gasp ediliyor’ bağırışları  içinde ,büyükşehirle hemen her konuda didişerek tamamladı.5 yıllık görev sürecinde en büyük mazereti, ’büyükşehir’ idi..

 

CHP ve Mirza için, AK Parti’nin iktidar olduğu Büyükşehir ve  ilçe belediyeleri siyaseten ‘kuşatılıp ‘feth edilmesi’ gerekli kaleler, CHP’li belediyeler ise ‘düşmana karşı’ korunması gereken mevziler ve kalelerolarak görülüyordu,hala da böyle... AK Parti de, bu anlayışın tam zıttı konumda, siyaseten CHP’li belediyeleri böyle görüyordu. Yani bunun  kişilerle ilgisi yok. Bu, iktidar ve muhalefetiyle  egemen bir siyasi anlayış ve siyaset stratejisiydi.

 

Yücel Yılmaz ve Tolga Tosun

 

2029 yılı yerel seçimlerinde büyükşehir belediye başkanlığını kazanmış Yücel Yılmaz ile Bandırma Belediye Başkanlığını kazanmış Av. Tolga Tosun, bu siyasi yönetim anlayışı ve siyasal stratejilerin egemen olduğu siyasi ortam da iktidara geldiler. Geçmiş 5 yıl da siyasi ve toplumsal deneyimlerden hareketle  iki belediye arasında çözüm değil çözümsüzlük, uzlaşı değil sürekli gerginlik yaratan ortamı karşılıklı saygı ve karşılıklı kentsel menfaatler üzerinde uzlaşı sağlayarak,  görev sürelerinde birlikte yürümenin  önemiyle davrandılar. Bu anlayışın her iki kentte de siyaseten partilerini ya da belli kesimleri rahatsız edebileceğini her ikisi de biliyordu. Ne Yılmaz ne de Tosun, ‘kör’ değildi.. Bunu ki yılı aşkın bir süre görünürde başardılar da.. Her iki belediye başkanı arasındaki ikili görüşmeler bu sürecin ürünüdür. Her iki başkan içinde eksik ya da yanlış olan  ikili görüşmeler yapmaları değil, halkla bunu paylaşmamaları, kamuoyunun bilgilendirilmemesidir. Siyasi atraksiyonlar da kamuoyu ve seçmenin devre dışı bırakılmasıdır. Vatandaş ya da  seçmen, falcı değildir ve zamanını niyet okuyarak öldüremez. Her zaman seçmen nezdinde anlaşılır ve samimi olmak zorundasınız.

 

Estirilen ‘suni rüzgarlar’

 

Bandırma’da uzun zamandan beri kentsel  ortam da bir ‘suni rüzgar’ estirilmeye çalışılıyor. Bu rüzgarın hiçbir doğallığı olmadığı gibi genel olarak hiçbir niteliği ve derinliği olmayan, marjinal ve lümpen, amigo kültürü ile bezenmiş şakşakçı, hakaret ve küfürle beslenen bir rüzgar. Buna daha çok sosyal medya da yaşıyor, tanık oluyoruz. Örn. Büyükşehir Meclisi’nde yaşanan polemikle ilgili gazeteci/yazar olarak daha satır yazmamışım, paylaşmamışım   kimi aklı evveller okuduğunu bile anlama becerilerinden yoksun bir şekilde beni bile  ‘irlandalı’ olmakla itham edip, ’Bandırma için var mısın,yok musun’ gibi anlamsız, içi boş hatta provakatif imalarla  olmadığım bir tartışma ortamının içine çekmeye çalıştı.. Güldüm geçtim ama bu tür yeltenişler hoş karşılanıp geçiştirilecek şeyler değil. ’Suni rüzgarlar’ dedik ya işte sözünü ettiğimiz bu.. Ben, böyle yapay  rüzgarlarla  değil yaşamımda fırtınalarla, tufanlarla boğuşmuş bir insanım. Beni germez ama ya bu suni, içi boş, anlamsız, marjinal nitelikte rüzgarlara kapılanlar.. İş yapayım derken göz çıkartanlar.. Onları ne yapacağız.? Yani kraldan çok kralcılığa-şeytanlığa  soyunanlar, şakşakçılar, yalakalar..

 

Aklın yolu birdir..

 

Ben, Büyükşehir Meclisi’nde iki başkan arası yaşanan polemikte iki başkanın da konuşmalarında yer yer nezaket sınırlarını aştıkları hele hele kimi kişiler dahil olmak üzere son zamanlarda Başkan Yılmaz’ın da sıklıkla dile getirmeyi  alışkanlık haline getirdiği  Başkan Tosun’un hem şahsına hem de makamına yönelik karşılıklı saygı sınırlarını aşan incitici ve hakaret içerikli  sözlerin yanlışlığını, anlamsızlığını Başkan Yücel’in de kendisine şifaen yüzüne karşı söyledim. O da farkında ve üzgün. Eminim ki, Başkan Tosun’da karakteri ve kişiliğiyle örtüşmeyen bu polemiklere  girmiş olmaktan dolayı memnun değil ve üzgün. Çünkü, ne Yılmaz’ın ne de Tosun, insan olarak birbirlerini incitecek/kıracak  insanlar değiller. Ben, Tolga başkanın da Askeri Çamlık konusunda  farklı düşündüğünü, o dikkat çektiğim suni rüzgar nedeniyle  projenin kentimizde kimi çevrelerce farklı mecralara taşındığına inanıyorum. Ben, üzerinde konuşulup-tartışılması kaydıyla Askeri Çamlık’la ilgili Bandırma Belediyesi’nin de hazırlayıp, sunduğu ve büyükşehirin de büyük ölçüde onayladığı, her iki tarafında üzerinde anlaştığı  projeye ‘evet’ diyorum.. Aklın yolu birdir..

Esen kalın..

Kaynak: Editör:
Etiketler: Ben,, ‘EVET’, diyorum..!,
Yorumlar
Haber Yazılımı