Son günlerde Bandırma Belediye yönetiminde bir şeyler yaşanıyor. Belediye Başkanı Tosun tarafından Başkan Yardımcısı Metin Ok’un görevinden alınması sonrası, Ok, ilçe parti örgütünde bir basın toplantısı gerçekleştirerek, görevinden alınması konusunda düşüncelerini, yorum ve Başkan Tosun’a yönelik eleştirilerini hem partililerle hem de gazeteciler üzerinden kamuoyu ile paylaştı. Toplantıda CHP İlçe Başkanı Dr. Selim Panç ve ilçe yönetim kurulu üyelerinden bir çoğu da hazır bulundu.

Partilerde basın toplantıları ve gazeteciler..!

Yazımızın başında belirtmek gerekir ise, ilçe örgütünde gerçekleştirilen basın toplantıları konusunda  sürekli yinelenen bir yanlış yapılıyor. Adı üzerinde ‘ basın toplantısı’ ancak hemen her basın toplantısının partililerin katılımına açık olması  toplantıya davetli gazetecilerin bile  yer bulamama gibi farklı sorun ve sıkıntılar yaşamasına neden oluyor. Geçmişte de bir çok kez yaşandığı gibi partililerin gazetecilerin  soru sormalarına müdahaleye varan ya da gazetecilerle birlikte  soru sorma yarışına  girilmesi gibi anlaşılması güç sorunlar yaşanıyor. Bu nedenle gazeteci arkadaşların uyarması ile sn.Ok, katılımcı partililerden basın toplantısı  ile soru-cevap  kısmının tamamlanması sonrası kendi aralarında iştişare yapacakları uyarısında bulunmasına karşın yine de salonda tam olarak disiplin sağlanamadı. İlçe Başkanı Dr. Panç ve yöneticilerin özellikle basın toplantılarında gerekli düzeni ve disiplini sağlayarak, basının işini kolaylaştırmaları benim de dileğim.

Manzara gerçekten bu ise, tek kelime ile YANDIK.!

Gelelim sn. Ok’un açıklamalarına ve konuşmasını ana başlıkları ile özetleyelim:

- Benimkisi bir duruş meselesi. Kendisinin ilk refleksle yapmış olduğu açıklamalardan ya konuyu tam anlayamadığı ya da anlamamazlıktan geldiğini düşünüyorum. Zaten görüşme fırsatımız genellikle olmadığı için birçok konuyu Whatsapp üzerinden çözmeye çalışıyorduk. Son attığım mesaj da son 3 senenin özetidir. Başkanın talimatlarından haberimin olmadığının kanıtıdır.

- Birlikte yöneteceğiz demiştik. Başkan, maalesef tercihini başkan yardımcılarından yana kullanmadı, Siyaseten arkamda durmadı. Israrlı ve haklı taleplerime rağmen, biz olamadık.

- Akın ve Tolga Bey bulunduğumuz yere davet edilmiş, son nokta konulmuştu. O gece birkaç ekip arkadaşıma seçilebilme ihtimalleri zayıf yerlerden meclis üyeliği verildi, arkadaşlarımız da bu fedakarlığı kabul ettiler. Ancak benim net bir talebim vardı, aktif bir belediye başkan yardımcısı olmak. Bunu da sayın Tosun kabul etmişti.

- Ancak vatandaşların taleplerinin karşılanamadığı bir süreç ortaya çıkmaya başladı. Bu arzu ettiğim bir durum değildi. Önlem almamız gerekiyordu. Bunu yapabilmemiz için birbirimize bağlı, iyi bir ekip görüntüsü vermemiz gerekiyordu, veremedik! Çalışanlardan direnenlere direndim, sesimi yükselttiğim zamanlar da oldu elbet, kişilere değil sisteme itirazım vardı.

-. Süreç içerisinde Tolga Bey’in arkamızda durmadığını ve kendi istediği şekliyle kenti yönetmeyi yeğlediğini, bu sürecin yanlış olduğunu 2 kez yüz yüze, 2-3 kez mesaj yoluyla dile getirdim. Ancak sonuç ortada...

- Sokaklara hakim olamayan belediyeye, belediyeye hakim olamayan kente hakim olamaz. Görüldüğü gibi fındık kabuğuna sığmaz denilen şey ne kadar da derin, say say bitmiyor. Sayın Başkan bu tavrıyla tercihini mevcut düzenden yana kullanmıştır. Değiştirmeye geldik ama değiştirilemeyecek gibi duruyor çünkü bunun için güçlü bir irade yok ortada.

- Başkan yardımcılıkları ya tam yetkili olmalı ya da gereksizdir, kaldırılmalıdır. Şahsımın iş yapamayan, manken konumuna düşürülmesini asla kabul edemem.

- Görüldüğü gibi ortada siyasi bir çekişme yok. Sadece yönetim anlayışından kaynaklı ayrılıklar var.

Evet, sn. Ok’un şifaen dile getirdiği yazılı basın açıklamasında 2019 yerel seçimlerinde  anlaşmalı  Bandırma Belediye Başkan Yardımcılığını üstlenmiş ve üç yıldır bu görevi ifa eden bir zat-ı muhteremin dile getirdikleri bunlar: Üç yıl boyunca genelde ‘Whatsaap’ ile  birbirleriyle iletişim kuran; ’Birlikte yöneteceğiz’ vaatleriyle yola çıkmış ama  yardımcılarının arkasında duramayan; kenti tek başına yönetmeye soyunmuş ‘güçlü irade’den yoksun; sokaklara, belediyeye kente hakim olamayan bir belediye başkanı Tolga Tosun ile konu mankeni olmayı ret eden, hizmet aşkıyla dolu ama hizmet vermesi engellenen, tercihini mevcut düzenin devamından yana kullanmayan ve sisteme itirazı olan, yönetim anlayışı farklı bir Metin Ok..!

Üç yıldır yönetimdesiniz Beyler.!

Muhalefet partileri AK Parti ile MHP’nin ve meclis üyelerinin, milletvekillerinin  evveliyatından vazgeçtik 2019 yerel seçimlerinde iktidar olmuş CHP’li Başkan Av.Tosun ile yönetimi ve  paydaşlarıyla ilgili  muhalefet etmeye, bir şeyler söylemeye ihtiyaçları kaldı mı, sanmıyorum...Konuşan üç yıldır bu kentte belediye başkan yardımcılığı görevini üstlenmiş, makamı belediye başkanının makamının yanında bulunan bir zat-ı muhterem.! Partililerinin öfke ve tepkilerini, ’bunu bize neden yapıyorsunuz’ söylemlerini iyi anlamak gerekiyor.

Sonra şu soruyu soracağız: M.OK, neden ve niçin görevinden alındı ?

Toplantının diyalog yani soru-cevap bölümü hala yaşanan olayları anlayamayanlar açısından dikkat çekici ve düşündürücü. Buyrun, kayıtlı konuşmalar ve bant çözümü;

-E.Arıcan : Başkanım 2019 seçimleri oldu siz de belediye başkan adayıydınız. Başkan adaylığının kaybından sonra Tolga’nın da başkan adaylığının resmileşmesinden sonra  parti içinde bir trafik oldu. Dursun Mirza’nın da başkanlık arayışına girmesi vs. Sonra uzlaşıldı. şunu sormak istiyorum; Seçimlerin bitmesi ve Dursun Mirza olayının da bir anlamda beklentilerin dışında yatışmasıyla beraber siz 2024 yılında belediye başkanlığına önümüzdeki seçim döneminde aday mısınız?

 -M.Ok: Devleti alev topuna çeviren bir iktidardan kurtulmak gibi bir derdimiz olması lazım. Şu anda öncelikli olarak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerimiz var. Etap etap düşünmek lazım. Önce bunu bir sağlama almamız lazım. Önce genel seçimler var tabi ki. Yerel seçimlerle ilgili şu anda böyle bir şey yok. O süreç gelsin hep beraber karar veririz. Biz partimizin neferiyiz. Partimiz bize nerede görev verirse eyvallah deriz. Bütün olumsuzluklara karşı biz yine de görev almaya çalışırız.

- T.Köse: Bu süreçte doğal belediye başkan adayı olarak Tolga’ya birlikte bir yola çıktınız birlik beraberlik mesajı vererek de verilen makamı kabul ettiniz. Siz getirildiğiniz makamda belediye başkan adayı olarak görülüp itibarsızlaştırılmaya çalışıldınız mı? Çarşıdaki sizi tanıyan esnaflarla görüştüğümde bunlar söylendi; Metin Ok itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor denildi. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Bir de belediye içindeki bürokrasiden bahsediyorsunuz, seçilmiş belediye başkan yardımcısının alt kadrosuna söz geçirememesi ne demek. Bu konuyu biraz açar mısınız?

-M.Ok: Bu bir zafiyet göstergesidir. Gerek alt kadronun başkanla muhatap olması, gerek başkanın haklı olarak orayla irtibat kurup talimat vermesi.. Başkan adına çok olumlu ancak bir müddet sonra işleyiş içerisinde sıkıntıları görüyorsunuz. Dolayısıyla oralarda bir zafiyet olmasını gözlemledim. İtibarsızlaştırma konusunu isterseniz muhatabına soralım. Öyle bir iddiam yok. Kamuoyunun takdiridir. Kamuoyu vicdanı çok önemlidir. Ölçerler tartarlar teraziye koyarlar kimin nasıl olduğunu onlar çok iyi bilirler. Onun takdirini hem partili arkadaşlarıma hem kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

-R.Narin; Başkanım o soruya paralel bir şey sormak istiyorum, itibarsızlaştırma veya görevinizi yapamama, bu sıkıntılardan siz de bahsettiniz. Bir takım şeyleri yapmaya çalıştınız ama yapamadınız. Yapamadığınız görevler içerisinde benim daha önceki toplantılarda ‘çişim var’ diye bağırarak Bandırma Belediyesinin birkaç tane tuvalet ihtiyacını giderme noktasında ısrar ettiğim konulardan biri. Bandırma Belediyesi ’59 yılından beri hiçbir belediye başkanı tuvalet yaptırmadı. Yaşlımız var, çocuklarımız var, kadınlarımız var, yürüyüş alanlarımız var, yürüyüş alanlarımızda bu belediye tuvaletlerini yaptırmakla ilgili siz söz vermiştiniz. Bunu herkesin içinde ben de size sözünüzü hatırlatıyorum. ‘Ey Ramazan Narin dediniz ben bu işin üzerindeyim, ben bununla ilgileneceğim’ dediniz. İlgilendiniz mi ilgilenmediniz mi, Tolga başkana ilettiniz mi iletmediniz mi? Benim hala çişim var! Burada duyurmuş olayım.

-M.Ok: Sayın Ramazan Narin aslında Bandırma’nın çişi. Gerçekten çok modern bir tuvalete Bandırma’nın çok ihtiyacı var. Bununla ilgili Tolga başkanla birlikte olduğumuz bir toplantıda gündeme getirmiştim. Haydarçavuş camiinin oradaki tuvaletin modernize edilmesi ile ilgili bir fiyat araştırması yapmışlardı arkadaşlar. Süreç inşallah ben olmadan da devam eder. Buna ihtiyaç var gerçekten.

-R. Narin: Devamsız meclis üyelerinin düşürülmesi noktasında tavrınız ne olacak onu da merak ediyorum.

M.Ok: Bireysel tavırdan daha çok, bir siyasi partinin meclis üyesi olarak orada görev yapıyoruz. Sayın başkanımızın başkanlığında gurup kararı nasıl tecelli edecek, orada tartışacağız, ölçüp biçeceğiz, gurup kararı neyse onu uygulayacağız.

-N.Mancılık: Başkanım özet olarak siz ben çalışmak ve çalıştırmak istedim. Ama personel bunu istemedi başkan da buna müsaade etmedi mi diyorsunuz. Çalıştıramadıysanız, hangi personel ya da hangi bölüm yapmadı?

M.Ok: Personelin bir kısmı diyelim. Tamamını zan altında bırakmak olmaz. Zaman zaman değişiklik gösteriyor, bugün bir bölüm, başka zaman başka bir bölüm. Her işte de aynı sıkıntılar olmayabiliyor. Başkana aktardığımız konular da oluyor ama, bu konuda başkan bey çağırıp da ilgili arkadaşı ‘ya ne oluyor, bu bizim başkan yardımcımızdır. Sen ne yapmak istiyorsun’ dediğine de şahit olmadım.

-Partili bir kadın üye; Biriniz sakalsınız biriniz bıyık, hangi tarafı tutalım? Bu bizim için çok zor bir şey. Nasıl bir görünüm veriyoruz dışarı. Ayıp!

-M.Ok: Derleyip toparlamak için buradayım. Kamuoyunun doğru bilgiyi birinci ağızdan duymak istedikleri varsayımıyla yola çıktım. Dostlarım da bunun artık zaruri olduğunu ifade etmişti, onun için basın mensubu arkadaşların aracılığıyla Bandırma kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacı hissettim.

-E.Arıcan: Az önce söylediniz; önümüzde genel seçimler var, önce onu halledelim sonra yerel seçimlere bakarız dediniz ama az önce beyanlarınızda dirayetsiz, insiyatifsiz, bir başkan profili çizdiniz. Bu profili çizerken, madem önümüzde genel seçimler var, ondan sonra yerel seçimler var, ki Bandırma’da yerel seçimin kıpırtıları başladı.  Bu profili, bu ifadelerinizle nasıl örtüştürüyorsunuz? Bandırma şunu konuşacak; iradesiz ve insiyatifsiz bir başkan.

-M.Ok: Siz onu öyle söylemeyin. Benim fikir ayrılığım olduğu şekilde ifade ederseniz… fikir ayrılığı var. Eğer Bandırma halkı Tolga beyi işleyiş açısından uygun görmeyecekse zaten önümüzdeki seçimlerde zaten aday göstermeyecektir. Takdiri zaten kamuoyunundur.

Ortada bir irade yok. Bizi de bağlıyor. Kendimizi de bağlıyor.

-E.Arıcan:  Şu garip değil mi; Bandırma açısından bir kader oldu siyasi yaşamda, seçimler gündeme geliyor, ittifaklar biçimleniyor, CHP nezdinde de konuşursak Dursun Mirza, Sedat Pekel döneminden başlayarak ittifaklar olduğunu biliyoruz. Sonradan o ittifaklar içinde yer alan başkan yardımcıları –hatta birbirlerine taahhüt imzalattıklarını biliyoruz- sonra birbirlerine giriyorlar. Bu bandırma açısından bir kader mi, siz de 2019’da o ittifakın içinde yer aldınız, görev aldınız, aradan bir müddet geçti seçime dahi varmadan kendi içinizde bir ayrışma yaşandı. Bu Bandırma’nın kaderi mi siyasi anlamda? Ya da partililerin bir kaderimi bu? Neyin ittifakını kuruyorsunuz, neyin ayrışmasını yaşıyorsunuz?

-M.Ok: 2009 yılından itibaren sosyaldemokrat bir belediyecilik anlayışının Sedat Pekel’le başlayan süreçte iki değerli arkadaşımız görev yapmışlardır. Görev yapmaları istenmiştir. Bu aslında güzel bir birliktelikti. Bana göre açık ve net söyleyeyim, belediye başkan yardımcılıkları, yardımcılık görevini üstlenen arkadaşlar tam yetkilendirilmeli. Ya da hiç başkan yardımcılığını düşünmemeliler.

-E.Arıcan: Başkanım AK Parti döneminde Öztaylan  başkanlığı bıraktığı, vekilliğe gittiği vakit Recep Eraydın geldi. Eraydın’ın başkan olarak seçildiği belediye meclis kongresinde bir oy farkla, Bandırmalı seçmen iradesini belirtmiş sandıkta Cemal Öztaylan’ı seçmiş. Hadi o da Milletvekilliğine gitmiş, kendi içinde o partinin başkan adayını rahatlıkla çözmesi gerekirken, bir oy farkla ve belediyenin(partinin abç) içerdeki camları kırılarak Bandırma Belediye başkanlığı tayin edildi. Neyle ilgili bu; hep parti içerisinde sizin de ifade ettiğiniz kaygılarla kurulan birliktelikler nedeniyle. İttifaklar nedeniyle. Şunu biliyor Bandırma, seçim öncesi şu parti, bu parti kendi içinde çıkmış olan adayları kendi içerisinde kontenjandan başkan yardımcısı yapıyor. Ezberledik biz bunu. Daha sonra makamına oturur oturmaz, Sedat Pekel döneminde yaşadık Dursun Mirza meclis dışı bir ekip kurmuştu, onla maçı idare etti. Şimdi sizin döneminizde benzer problemleri yaşar hale geldik. Yani yardımcıları adaylıktan vazgeçtiği meclis üyeliğini kabul ettikleri noktadan başlayarak, belediyede seçimlerden sonra bir iktidar kavgası başlıyor. Sizin başkan yardımcılığı döneminizde bizler de tanık olduk, sizin yönetim anlayışınızın farklı olduğunu, bunun bir noktada çatışmaya mahal vermesi kaçınılmaz değil miydi? Siz de biliyordunuz. Çünkü yönetim anlayışınız farklı. Bu farklılığın göstermelik ittifaklarla yürümesi mümkün değil, o zaman Bandırma’yı bu ittifak oyunundan çıkartmak gerekiyor. Bu yamalı bohça ittifak devşirmelerine Bandırma’nın son vermesi gerekiyor. O yönüyle görevden alınmanızı sürpriz olarak görüyor musunuz?

-M.Ok: Buna başkan bey cevap vermeli.

-E.Arıcan ; Bu noktada Tolga Tosun’un sizi görevden almasında sürpriz bir yan var mı? Yönetim anlayışınız farklı. Daire müdürlerine farklı yansıyor, çalışanlara farklı yansıyor. Bandırma’ya farklı yansıyor, bunu herkes biliyor.

-M.Ok:Tolga beye sormak lazım.

İttifaklarla ilgili süreci akşam yazınızda değerlendirmişsiniz. Güzel bir analizdi. Saygı duyuyorum tabi. Eleştirilerinize de saygı duyuyorum. Üzerime düşen bir özeleştiri varsa özeleştiri yapmasını da severim. Basın özgürdür. İstediği şeyi yazabilir. Yeter ki kişilik haklarına dokunmasın. Sizin yazdığınız yazıda da kişilik haklarına herhangi bir dokunma yok. Olayı bir bütün olarak bugünlere kadar anlatmışsınız. Katılmamak mümkün değil bir parça. Bu ittifaklar Bandırma’ya zarar veriyorsa, bu ittifaklardan belediye başkan yardımcısı devşirmenin kente fayda getirmediği, zarar getirdiği ortada. O nedenle iyi düşünüp taşınmak lazım. Adayımızın etrafına alacağı, birlikte hareket edeceği arkadaşların uyum sağlayıp sağlayamacağı konusunda da fikir sahibi olmak çok önemli. Ya yapacak, yetkiyi de verecek, hesabı soracak, ya da hiç yapmayacak, kendisi iç işleyişte bu süreci götürecek.

-E.Arıcan ; Görevden alınmanız sürpriz mi başkanım?

-M.Ok: Bu konuda hakikaten bir fikrim yok. Bu planlı programlı bir şey değildi. 5 sene birlikte gideceğiz diye biliyordum. Şişeye dolan taşların en son aşamasıydı. Kapak açıldı, sonuçta böyle bir sürece geldik. Şu anda Bandırma’da CHP’li belediye başkanı Tolga Tosun var. Kenti idare etmekle uğraşıyor yolu açık olsun. İnşallah o kazanır, biz de kazanırız.

Sonuç olarak; eksiği fazlasıyla basın mensuplarıyla yaşanan diyalog özetle bu kadar. Yorumu ve takdiri okurundur.

Dikkat çeken hususlar..

Sn.. Ok’un açıklamasında yaşanan gelişmeler sonucunda dikkat çektiği bir konu var. Sevgili Ok, bugüne kadar olduğu gibi, yerel seçimler öncesinden başlayarak, partilerin başkan aday adayları arasında, partinin başkan adayını belirlemesiyle birlikte diğer başkan aday adaylarının başkan yardımcılığı makamlarını şu veya bu nedenle paylaştırılmasının ARTIK mevcut deneyimler ışığında sorgulanmasını, bu uygulamadan vazgeçilmesi  gereğine dikkat çekiyor ki, bu önümüzdeki süreçte önemli ve özellikle siyasi partilerce mutlaka değerlendirilmeli.

Keza, sn.Ok’un; başkan ve başkan yardımcıları arasında iktidarın ve gücün şeffaf ve demokratik bir anlayışla, yöntemle paylaşılması vurgusu da önemli.

Burada siyasi partilerde son yıllarda gittikçe  göz ardı ettiği bir gerçeğe de dikkat çekmek gerekiyor: Gerek belediye başkanları, gerek yardımcıları, meclis üyeleri, milletvekilleri kendi isimlerine dayanarak değil, mensubu oldukları siyasal partilerin adı ve şemsiyesi altında seçim yarışına girerek, seçiliyorlar. Kerameti kendisinden menkul insanların, siyasal sistemin ve yaşamın bu gerçeğini unutarak, adeta içinde yer aldıkları siyasal partileri de ‘konu mankeni’ konumuna indirgeyerek, parti programı ve tüzük dışında  fevri davranma ‘özgürlüğü’ gibi bir özgürlükleri bulunmuyor. Örgütlü demokratik  siyasal yaşamda ‘ben olmazsam..’ gibi bir anlayışın vücut bulması ki ne yazık ki buluyor, partilere de, partililere de, seçmene de, seçili oldukları makamlara da zarar veriyor.

Başka kapıya..!

Görünen o ki, ürolojik sorunlarından kaynaklı ‘çiş’ sorunu yaşayan bir aklı evvel, gazeteci sohbetlerinin geyiği olarak  espri konusu olmaya devam ediyor. Kişi kendisine yakışanı yapar. Nicedir çoluğa çocuğa uzanmaya, sarkmaya  başladı. Bilirim, kişi sıkışırsa gözü hiç bir şey görmez. Bulduğu ağacın altına tüner, anlarım. Allah, yardımcısı olsun. Hadi, etrafına sıçratmadan gör işini..! ‘Çoluk çocukla ‘ uğraşmayı bırak, hadi usandırma, kimse gelmeden, görmeden şuracıkta yap çişini..

Esen kalın..