|
|||
Düşünmenin anahtarı | |||
Engin ARICAN | |||
sonkursungazetesi@gmail.com | |||
Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ‘nin AK Partili başkan ve yönetimiyle Bandırma Belediyesi’nin CHP’li başkan ve yönetimi arasında özellikle 2022 yılının ilk aylarında adım adım başlayan ve yılın ilk aylarına kadar hızla derinleşen idari olmanın ötesinde siyasi nitelik taşıyan bir kriz yaşandı.
Krizin hızla büyümesinde pandemi ve kapanma süreçlerinde Meclis toplantılarına gerekçesiz katılmayan AK Partili Meclis üyelerinin Meclis üyeliklerinin düşürülmesi yönünde Susurluk’ta yönetimde olan İyi Parti ile ittifak içerisinde bulunan CHP’li Meclis üyelerinin aldığı Meclis kararlarının örnek alınarak Bandırma Belediyesi’nin CHP’li başkan ve yönetiminin aynı şekilde İyi Partili meclis üyeleriyle AK Partili ve İyi Parti’den istifa ederek Bağımsız meclis üyesi konumunda bulunan toplam 4 meclis meclis üyesinin üyeliklerinin düşürülmesi vakası ile siyasi kriz katlanarak büyüdü.
Siyasette egemen dil karşındakini aşağılama ve itibarsızlaştırma olmamalı..
Büyükşehir Belediye Başkanı ve yönetiminin CHP ve İyi Parti’li belediye başkanları ile yönetimlerine ise tepkisi sert oldu. Başkan Yılmaz, şöyle dedi:
“Biz bu güne kadar muhalefetin veya diğer partilerin meclis üyelerini hülle yaparak, yoklamalarını takip ederek nasıl düşürürüz diye bir gayret içerisinde olmadık. Biz hep üretme tarafındayız. Bandırma’da Belediye Tolga Tosun’a sorarlar sen 3 yıldır Belediye Başkanısın ne hizmet ürettin? Hizmet üretirken bir şeye takıldın da bu takıldığın noktalarda düşürdüğün bu meclis üyelerinin devamsızlığı seni yarı yolda mı bıraktı? Ben iyi bir belediye başkanıyım diyebilmek için yaptığı hizmetleri Bandırmalılara anlatsın. Bizim 20 belediye başkanımız var. Tolga Tosun iyi bir insan çok iyi geçiniyoruz. Keşke böyle bir şeye tenezzül etmeseydi. Biz bu süreçte Tolga Tosun’un etkisi ve yetkisinin olmadığını gördük. Birileri ona yapacaksın diyor. O da ‘yapmak zorundayım bunlar arkadaşım ama düşüreceğim’ diyor. Yazık. Bandırma iradesi ve duruşu olan, ilçenin eksikliklerini gidermek için talep eden bir başkan istiyor. Ancak Tolga Tosun aldığı bu kararlar bu konudan çok uzak olduğunu gösterdi. 4 meclis üyesinin üyeliğinin düşürülmesi Bandırma’yı yönetmekle ilgili değil, onu oraya oturtan irade istediği için yaptı. Kim ne derse onu yapıyor. Büyükşehir Belediyesi olarak bu oyuna gelmeyeceğiz… Bu bir iradesizliktir. Şehrin dengelerini bozmak isteyenlere karşı başkan duruşunu gösterememiştir. Delikanlılık kavgada belli olur. Tolga Tosun Bandırma’nın çıkarlarını koruyacak bir başkan iradesini ne yazık ki gösterememiştir…olga Tosun avukat ancak mesleğinde de başarılı değil. Çünkü Danıştay ve Sayıştay kararı yok. İçişleri Bakanlığı denetim raporu var. Arasında dağlar gibi fark var. Kasten olayı çarpıtıyor. ”
AK Parti’de bu süreçte boş durmadı ve başta Edremit Belediye Meclisi’nde devamsızlığı olan meclis üyelerinin durum ve konumunu kamuoyunun gündemine taşıdı.
Bonuçta meclis üyelikleri düşürülen isimlerin konuyu yargıya taşımaları ve İçişleri Bakanlığı’nın pandemi döneminde yaşanan devamsızlıklarla aldığı karar yanı sıra mahkemelerin öncelikle meclis üyeliklerinin düşürülmesi konusunda yürütmeyi durdurması sonrasında aldığı kararla CHP ve İyi Partili başkan ve meclis üyelerinin aldıkları kararlar hem idari hem de hukuksal açıdan hükmünü, anlamını yitirdi.
Olay yargı kararı ile kapanıp, yatıştı mı, hayır.! Kim, neyin, neden, niçin fitnenin peşinde?
Makalelerimizde dile getirdiğimiz ve dikkat çektiğimiz gibi başta Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz ve AK Partili ilçe belediye başkan ve yönetimleri ile Büyükşehir Belediye Meclisi’nde CHP-İyi partili Belediye Başkanları ve meclis üyeleri arasında karşılıklı saygı ve güvene, uyuma dayalı iyi/kötü kurulmaya çalışılan ya da kurulmuş ilişki büyük ölçüde zedelendi ve zehirlendi.
Kuşkusuz, 2019 yerel seçimler sonrası Büyükşehir merkez ve ilçelerinde belediye başkan ve yönetimleri arasında zaman zaman birçok sorun ve sıkıntı yaşanıyor olsa da büyükşehir ile ilçe belediye meclislerinde başkan ve meclis üyelerini karşılıklı saygı sınırını aşarak, karşı karşıya getiren gerçek neden ne idi? Başkan Yücel’in konuşmalarında dikkat çektiği gibi taraflar arasına fitne sokan, gerginliği arttırmayı hedefleyenlerin gerçek amacı ne idi?
Aslında bu gerçeği Balıkesir ve Bandırma basının da bir çok gazeteci-yazar arkadaşımız haberledi ve yazılarında dikkat çekip, analiz edip yorumladı, vurguladı. Yazılanlar, laf kalabalığı içerisinde bir anlamda gümbürtüye gitti ve hemen herkes siyaseten bildiğini okudu.
Şimdi bugünden geçmişe dönerek yaşanan siyasi krizi özetle bir değerlendirelim:
Siyaset adına, makam ve kişileri zorlamak!
1.,si, o günlere kadar ülkedeki siyasal kutuplaşma ve ayrıştırma çabaları öylesine vahim bir noktaya taşınmıştı ki bu ötekileştirme, kutuplaşma ve ayrıştırma, gerginlik politikalarının yerel siyasete ve yerel yönetimlere, belediye meclislerine bir şekilde taşınması doğal ve kaçınılmazdı.
Genelde ve yerelde iktidar ile muhalefet ilişkilerinin karşılıklı saygı, anlayış ve uyum içerisinde hizmet ile üretim ekseninde bir şekilde sürdürülüyor olması şu veya bu nedenle provoke edilmesi siyasi partiler ve siyasi liderler ile yönetimleri açısından vazgeçilemez noktalara taşınmıştı. Hek iktidar hem de muhalefet partileri içerisinde genelde olduğu gibi yerel düzeyde de karşılıklı saygı ve güvene dayalı diyalogtan, işbirliğinden, uyumdan ciddi anlamda rahatsız olan parti içi/dışı odakların varlığı da göz ardı edilmemeli.
Bandırma Belediye Meclisi’nin 4 üyesinin üyeliklerinin CHP-İyi Partili meclis üyelerinin oylarıyla düşürüldüğü günü ve oturumu yöneten Başkan Tosun’un renkten renge giren yüzünü bir anımsayın. Başkan ve hiçbir meclis üyesinin kolayından verebilecekleri bir karar ortada yoktu. Çoğu meclis üyelikleri düşürülenlerin yargı kararı ile geri döneceği de çok iyi biliniyordu. Ancak, Beyler ile Efendiler böyle uygun görmüş ve kararlarını Başkan ve meclis üyelerine, partidaşlarına tebliğ etmişlerdi. İstemeyerek de olsa alınmış kararlar bir şekilde uygulanacaktı.!
CHP ve İyi Partili Başkan ve meclis üyeleri tümüyle haksızlar mıydı,hayır.! Meclis üyelerinin oturumlara gerekçesiz devamsızlığı konusunun sınırları ve hukuksal yaptırımları belliydi. Keyfe keder meclis oturum ve çalışmalarına gerekçesiz katılmayan ve katılmamayı da iş edinenlerin anlayış ve duruş ile tavırlarını anlamak için siyasal partiler ve seçim yasalarımı, sistemimizi sorgulamak ve tartışmak gerekiyor.
Her yerel seçim öncesi partilerinde belediye meclis listelerine girebilmek, seçilebilecek sıralarda yer alabilmek için döndürülen dolapları, kayırmacılıkları kamuoyu ama en önemlisi partililer çok iyi biliyor. Partililerinin ve seçmenin oylarıyla meclis üyesi seçilmiş çoğu isim, nereye ve neden seçildiğini, idari ve hukuksal sorumluluklarını bile bilmiyor. Çoğu da beş yıllık görev süresi boyunca meclis oturumlarında el kaldırıp- indirmenin dışında seçildiği gibi gidiyor.
Kuşkusuz, Siyasal Partiler Yasası ve Seçim sistemimizin anti demokratik ve işlevsiz yanını Başkan Yücel ve başkan vekili Av.Birol Şahin de çok iyi biliyor. Eksiklikler ve yanlışların da farkında ve bilincindeler. Bu yöne ve niteliğiyle bir anlamda CHP ve İyi Partinin gerekçesi ne olursa olsun attıkları adım ve aldıkları kararın iktidarı ve belediye başkanları ile meclis üyelerini silkelediği bir gerçek.
Seçmen iradesi ve seçilmişler
2.si Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Cumhur İttifakı’ paydaşı partiler ile ‘Millet İttifakı’ paydaşlarının oy oranları ve temsiliyetleri, sayıları ortada. Başkan Yılmaz, bıçak sırtı bir şekilde Büyükşehir Belediyesi’ni yönetiyordu. CHP ve İyi Parti’nin iktidarın büyükşehir meclis üyelerinin gerekçesiz devamsızlıklarını gerekçe gösterip, meclis üyeliklerini düşürerek büyükşehir belediye meclisinde Yücel Yılmaz’ı mecliste sayısal çoğunluğunu yitirmiş, yetkisiz, muhalefet karşısında eli kolu bağlı başkan konumuna düşürmeyi hedeflemeleri e siyasette sürpriz bir girişim olarak görülmemeli. Keza C.başkanlığı hükümet sisteminde siyasal yaşamda tarafların iktidar ve iktidar paydaşı partiler ile muhalefet partilerinin kutuplaşması da kaçınılmaz içeriyor. Yani bunun da bir doğallığı ve kendi içinde zorunluluğu söz konusu.
Zaman ve emek israfı
Sonuçta, olmadı ve sahnelenen oyun ve yapılan hesaplar bozuldu, tutmadı.. Hatta bu süreçten iktidar partisi ve Başkan Yılmaz’ın büyükşehir meclis aritmetiğini kendi lehine çevirerek daha da güçlenerek çıktığını söylemek de mümkün görünüyor. Evet, sonuçta siyasette matematiğin ve sayıların iktidar mücadelesinde ne kadar önemli olduğuna bir kez daha şahitlik etmiş olduk. Siyasal partiler arası siyasi rekabette ve iktidar yarışında polyannacılığın sürekli kalıcılığı bulunmadığını bir kez daha gördük, yaşadık. Ancak, şunu yazmakta fayda var. Hem Büyükşehir hem de muhalif ilçe belediyelerin başkanları dahil meclis üyeleri genel olarak bu geleneksel particilik anlayışından, kutuplaştırmacı, ötekileştirmeci ve sürekli gerginlik üreten çatışmacı siyaset anlayışı ve tarzından, parti liderleri ve sözcülerinin birbirlerine karşı geliştirdiği ve kullandığı zehirli dilden rahatsızlar.
Seçmende iradesi ve reyi ile seçerek, görevlendirdiği siyasetçinin siyasi atraksiyonlar içerisine girerek sandığa yansıttığı irade ve reyinin anlamsızlaştırılmasından, suiistimal edilmesinden fazlasıyla rahatsız. Yani yerelde iktidar ile muhalefetin yaşadığı vaka herkes için çok yönlü öğretici dersler içeriyor. Demokratik ve hukukun gözetildiği, sağlıklı işletildiği bir ülkü ve toplumda anlamsız ve kısır tartışmalarla, karşılıklı saygı ve nezaket, karşılıklı güven itibarsızlaştırmanın da ötesinde kirletilip, hoyratça tüketilmemeli. Büyükşehir ve ilçe belediye meclislerinde ve siyaset ile kamuoyunda meclis üyelerinin devamsızlığı üzerine yaşanan tartışmalar ve atılan adımlar, alınmış kararlarla kimin yada hangi partinin sonuçta ne elde ettiğine, kimin ne kazanım elde ettiğine bir bakılmalı. Siyasal ve sosyal yaşamımızda kocaman bir sıfır..! Hoyratça kullanılmış altın değerinde zaman..! |
|||
Etiketler: Düşünmenin, anahtarı, |
|