Engin ARICAN MAFYOKRASİ...
Yazı Detayı
27 Temmuz 2023 - Perşembe 01:52 Bu yazı 143 kez okundu
 
MAFYOKRASİ...
Engin ARICAN
sonkursungazetesi@gmail.com
 
 

Lafı eveleyip gevelemenin anlamı yok. Anti- kapitalist ve anti- emperyalist bir gazeteci ve yazarım. Mevcut hiç bir siyasal parti ile de organik bir ilişkim ve bağım bulunmuyor. Bunun kişisel rahatlığını da yaşıyorum. Çünkü, ülkede yaşanan siyasal ortamın içinde bulunduğu durumun bir anlamda kötülüğünü ve yaşanan rezillikleri ben de her yurttaş gibi görüyor ve yaşıyorum. Keza düşünce dünyam ve sahip olduğum siyasal değerlerin, köhnemiş siyasal yapılarda vücut bulması bugün için mevcut görünmüyor. Bunu gören arkadaşlarım, özellikle 78 kuşağından çok insan oldu. Öncesinde 68 kuşağı da benzer süreçleri zaten yaşamıştı. Saygı duyarım ama bu arkadaşların tamamına yakınının bulaştıkları siyasal yapılarda nasıl adım adım tükendiklerine, yaşadıkları hayal kırıklıklarına hep tanık oldum.

 

Sonuç olarak, yaşanan kişisel bir siyasal tercih ve öncelikle saygı duymak gerekiyor. Kişi savunduğu siyasal değerlerle ömrü billah bal gibi iki ayağının üzerinde zor da olsa durabilir. Bu mümkün.!Keza siyasal yaşamın güvenilir olup- olmaması da ayrı bir konu.Türkiye’de siyasal yaşamın hemen her alanda kuşatılmış ve bir anlamda polisiye ve bunun da ötesinde istihbaratla iç içe bulunduğuna dikkat çekmek isterim. Bir anlamda insanlar bir mayın tarlasının içine giriyorlar ve belli değerleri kuşanmışsanız nerede ve neler yaşayacağınızı bilmiyorsunuz demektir.

 

Dedim ya bir anti-kapitalist ve anti-emperyalistim diye. Ağıza kolay geliyor ama bunun böyle olmadığını birçok okurumuz çok iyi biliyor. Örneğin, ağızlardan düşmeyen Mustafa Kemal ve Atatürkçülük. Gardrop ve butik Atatürkçülüğünden söz etmiyorum. Atatürk ve Atatürkçülüğü

anti-emperyalizmden asla soyutlayamazsınız. Milliyetçi ve ulusalcı bir duruş sergilemek, milli ve yerli kalkınmaya öncelik vermek durumundasınız.

Anti-emperyalistseniz muhatabınız bellidir: Günümüzün Roma’sı yani ABD ve  Batı Avrupalı emperyalist güç ve ülkelere karşı durmak, karşı çıkmak durumundasınız. Günümüzde AB şakşakçılığı yaparak demokrasi ve insan hakları gibi cicili bicili sözcüklerin peşine takılarak soytarılığa ortak olamazsınız.

 

Bunun bir de ülkenizdeki egemen ayağı var. Türkiye, kapitalist bir ülke ve ülke yönetiminde söz sahibi oligarklar dışa bağımlı ve kapitalizmin en vahşi uygulayıcıları. Serbest piyasa ekonomisi adına, özelleştirme adına mafyokrasinin uygulayıcıları. Çıkarlarına dokunduğunuzda ensenizde boza pişirmeye hatta kellenizi kopartmaya hazır. Bir anlamda saldırının, şiddetin nereden geldiğini bile anlamakta güçlük çekersiniz. Bu ülkenin sanat ve edebiyat yaşamında bugüne kadar söz sahibi olanlarının yaşamlarına bir bakın: Nazım Hikmet’ten Yaşar Kemal’e Aziz Nesin’e..Gülmeyin…! Öylesine olaylar yaşamışlar ki hepsi trajikomik ama utanç verici acılarla dolu…

 

O yüzden Kemalistim ve sorarlarsa Atatürkçüyüm demek kolay geliyor hepimize ama aslında bunu söylemek bile aslında yürek işi. !

 

Bugün yaşadığımız ekonomik facianın nedenleri de tam burada ve bu noktada aranmalı. Neymiş, ‘Serbest piyasacıymış’;’ serbest piyasa ekonomisini savunuyormuş. Devletin ekonomik yaşamda ne işi varmış Devlet ,turşu, ayakkabı mı üretirmiş diye diye 85 milyonun elinde hiç bir değer bırakılmadı. Limanlar, yollar, demiryollarımız, haberleşmemiz, şeker ve tütünümüz elden çıktı.. Bir muz cumhuriyetinde yaşamıyoruz dendi ama adeta bir muz gibi soyulup, cıscıbıldak kaldık! Özeleştirmelerde, limanlar, şeker ve tütün fabrikaları vatandır diye ses verenlere gülenler, gerçekte vatanın parça parça elden çıkartıldığına yıllar geçtikçe tanık  oldu. “Bırakınız yapsınlan, bırakınız geçsinler” denerek neoliberal politikaların önünü açanlar bugün ekonomide yaşanan felaketin de sorumlusudurlar.

 

Anti-emperyalist bir ülkede “bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” denerek yüksek faiz ve sıkı para politikalarıyla halkın büyük çoğunluğunu, çalışan kesimleri, emekliyi yokluk ve yoksulluğa mahkûm edenlerin antiemperyalizimden, yerlilik ve millilikten söz etmesi tam bir oyun ve aldatmacadır.

 

Neoliberaller yıllar sonra şunu başardılar: Milyonlar, çiftçi, esnaf, küçük üretici ve yatırımcı yaşanan ahlaki ve siyasi dejenerasyon sonucu tüm ahlâki melekelerini unuttu, yabancılaştı ve geniş halk yığınlarının, emekçi kesimlerin vicdansızca soyulmasına, fahiş fiyat uygulamalarıyla ortak oldu. Toplumda bir yamyamlar, hırsızlar tabakası oluştu ve engellenemiyor. Kolay yoldan para kazanmak, servet edinmek için her yolu mübah gören yamyamlar tabakası ölçüsüzce saldırıyor. Mafyokrasi toplumsal açıdan genişliyor. Neoliberalizm adına bu kadar hırlının hırsızın toplaştığı bir ülkede halk çaresiz, yorgun ve bıkkın..!

 

Kuşkusuz, anti- emperyalizmve anti-kapitalizim konusuna ortadoks ve radital açıdan bakmak ve değerlendirmek de mümkün.Olayın felsefi yönü, ideolojik ve politik yönü kadar zengin ve mutlaka bakılmalı.Sonuç olarak, bir şey sorulduğunda ‘Kemalistim,Atatürkçüyüm’ demek tek başına namusu kurtarmıyor. Bu kimlik tanımının içeriği çok mu çok  ağır ve günümüzde bu kimliğin  içi büyük ölçüde boşaltılmış ve  ruhsuzlaştırılmış durumda.

 

Esen kalın..

 
Etiketler: MAFYOKRASİ...,
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
06 Ekim 2024
Bandırma’nın gündemi…
37 Okunma.
20 Eylül 2024
Bandırma, CHP ve Dursun Mirza.!
31 Okunma.
16 Temmuz 2024
15 Temmuz ve Bandırma
77 Okunma.
28 Haziran 2024
Biz neden saçmalıyoruz?; Savaşa hayır!
36 Okunma.
07 Mayıs 2024
STATÜKO VE STATÜKOCULUK...
128 Okunma.
17 Nisan 2024
MİRZA VE BANDIRMA
130 Okunma.
10 Eylül 2023
"BALTALAR ELİMİZDE..!"
196 Okunma.
24 Ağustos 2023
CHP İLÇE KONGRESİ ÜZERİNE...
138 Okunma.
21 Ağustos 2023
MHP İLÇE KONGRESİ ÜZERİNE
164 Okunma.
21 Ağustos 2023
SANDIĞIN ŞAKASI OLMAYACAK..!
140 Okunma.
31 Temmuz 2023
İHSAN KURUOĞLU VE NEREDE KALMIŞTIK!?
164 Okunma.
27 Temmuz 2023
HALK TV ve CHP
136 Okunma.
27 Temmuz 2023
KARAMAN'IN KOYUNU...
130 Okunma.
16 Temmuz 2023
15 Temmuz direnişi
155 Okunma.
16 Temmuz 2023
Hablemitoğlu'nun ardından...
118 Okunma.
16 Temmuz 2023
Dipten gelen dalga...
123 Okunma.
19 Haziran 2023
MİRZA NEREYE KOŞUYOR ?
142 Okunma.
17 Haziran 2023
BANDIRMA ÖZGÜRCE KONUŞMALI..
155 Okunma.
17 Mayıs 2023
SEÇİMLER ÜZERİNE
134 Okunma.
20 Nisan 2023
DEMOKRAT PARTİ'NİN TARİHSEL RÖVANŞI!
160 Okunma.
25 Mart 2023
'HIRLAMAK' VE 'HAVLAMAK'...
164 Okunma.
09 Mart 2023
İNGİLİZ OYUNU
130 Okunma.
27 Ocak 2023
KÜRESEL ÇETE VE KÖPEKLERİ
168 Okunma.
27 Ekim 2022
Düşünmenin anahtarı
169 Okunma.
13 Eylül 2022
Beceri ve beceriksizlik.!
189 Okunma.
26 Ağustos 2022
Günaydın,sn.Havutça.!
144 Okunma.
25 Haziran 2022
TÜSİAD VE ANADOLU KAPLANLARI
178 Okunma.
17 Mayıs 2022
KUŞCENNETİ FESTİVALİ ÜZERİNE...
190 Okunma.
27 Mart 2022
YUMURTA KAPIYA DAYANMADAN..!
182 Okunma.
01 Mart 2022
MUHALEFETE GEREK VAR MI?
182 Okunma.
01 Mart 2022
YÖNETENLER İLE YÖNETİLENLER VE ŞEYH EDEB ALİ
159 Okunma.
25 Ocak 2022
‘Hakaret’ özgürlüğü..!
177 Okunma.
07 Ocak 2022
İtiraf..!
192 Okunma.
07 Ocak 2022
Bit yeniği..!
161 Okunma.
05 Ocak 2022
Sn. Yurt ve Gönen..
159 Okunma.
31 Aralık 2021
Sorumluluklarınızı unutmayın..!
150 Okunma.
30 Aralık 2021
Belediyelerin işi zorlaştı
162 Okunma.
27 Aralık 2021
Kim yetkili.?
200 Okunma.
25 Aralık 2021
Bir yılın ardından..
197 Okunma.
25 Aralık 2021
'2022’ yılını karşılarken..
182 Okunma.
15 Aralık 2021
Gardı düşürmemek..!
181 Okunma.
13 Aralık 2021
Biz bunu nasıl becerdik.!?
162 Okunma.
07 Aralık 2021
‘Alçak Başkan’ muhabbetleri..
224 Okunma.
03 Aralık 2021
Başkan Yılmaz, bu iddiaları önemsemeli..!
188 Okunma.
29 Kasım 2021
Mazeret bitti..!
181 Okunma.
23 Kasım 2021
Farkında mıyız..?
219 Okunma.
18 Kasım 2021
Zehirli dil..!
190 Okunma.
15 Kasım 2021
Onlar Başardı! Sıra Kimde!?..
160 Okunma.
Haber Yazılımı