Uzağa gitmeyeceğim dememe de bakmayın.  Yazımızın konusu ‘beceri’ ve ‘beceriksizlik’ üzerine olduğu içindir ki, aslında günlük yaşamımızda her iki sözcüğü  ama karşımızdakine ama en yakınımızdaki  iş arkadaşımıza,  çalışanlarımıza  hatta eş ve çocuklarımıza karşı  pozitif ya da negatif anlamıyla  sıklıkla  kullanırız.

Uzağa gitsek   de fark etmiyor. Örneğin, siyasal yaşamda  c.başkanı veya başbakan ya da şu veya bu partinin liderini, sözcüsünü değerlendirirken; her hangi bir spor karşılaşmasında oyuncuları  hatta hakemi  izlerken;  tiyatroda, TV’de veya sinemada bir filmi izlerken yani etrafımızdaki ya da karşımızdaki  obje ne ise   bu iki sözcük değerlendirmelerimizde olumluluğu veya olumsuzluğu ifade eden iki  değerlendirme ölçütü ile sihirli iki kriterdir:

• Becerikli..
• Beceriksiz..

TDK’ya göre, Türkçe olan bu kelime,” Elinden iş gelme durumu, ustalık, maharet.. Kişinin yatkınlık ve öğrenime bağlı olarak bir işi başarma ve bir işlemi amaca uygun olarak sonuçlandırma yeteneği, maharet.. Vücudun, yapılması güç alıştırmalara yatkın olması durumu olarak özetleniyor.

‘Beceri’ ile ‘yetenek’ sözcükleri birbiriyle ilişkili sözcükler olsa da birbirine karıştırılmamalı. Yetenek, yine TDK’ya göre ‘Bir kimsenin bir şeyi anlama veya yapabilme niteliği, istidatı, kabiliyeti’olarak ifade edilirken ’beceri’yeteneğin yanı sıra yatkınlık, eğitim-öğrenim ve deneyim, pratikyani ustalıkda gerektiriyor. Bir başka ifadeyle yetenek insanın doğasından gelen bazı özelliklerin geliştirilmesiyle her hangi bir şey konusunda yetkinlik ve yeterliliğini yani becerikliliğinin gelişip güçlenmesini beraberinde getiriyor.

Bakmayın, siz çevremizdeki ya da karşılaştığımız her olgu veya olay karşısında bu iki sözcüğe vurgu yaparak, karşılaştığımız ya da karşımızdaki ne ise ‘beceri’ ya da ‘beceriksiz’ sözcüklerine sığınarak atıp—tutup, yargıda bulunmamıza, kesin hükümlerde bulunmamıza. Çünkü, her ki sözcüğün insan yaşamında anlamı çok derin ve sonuçları bilimsel açıdan da, eğitim-öğretim açısından da, çalışma ve sosyal yaşamda da hatta aile yaşamı yanı sıra insana dair ne var ise tüm alanlarda sebep-sonuç ilişkileri çok yönlü.

Örneğin, kendi yerelimize dönersek son zamanlarda siyasal ve sosyal yaşamımızda Başkan Tolga Tosun ve yönetim ekibine dönükmuhaliflerinin ve hatta en yakınındaki memnuniyetsizlerin dile getirdiği ‘beceri’ sözcüğünün zıttı olarak ‘beceriksizlik’ oldu ve Başkan, kimi kişi ve çevrelerce yerel iktidar ileidare, hizmet ve yatırımlar konusunda ‘beceriksiz’ olmakla eleştirilip, itham edildi.

Oysa ki, ‘beceri analizi’diye bilimsel olarak belirlenmiş analitik bir anlayış ve çeşitli yöntemler , kriterler var. Bu analiz; kişilerin hangi alan veya alanlarda beceri sahibi olabileceğini tespit etmek ve o yönde gelişmelerini, kariyer sahibi olmalarını teşvik etmek amacıyla yapılmakta. Çocukluğundan gençliğine tam yaşamını içine alan ve kişinin fiziksel, zihinsel gelişim süreçlerinin analizini, ilgi ve yeteneklerini keşfetmeyi, onu bu doğrultuda yönlendirmeyi ve geleceğe hazırlamayıiçeriyor.

Bu nokta da Tolga Tosun’un otobiyografisive onu birey olarak tanımamız önem kazanıyor.

Neden?

Çünkü, karşınızda, sürekli muhatap olduğunuz, şehr-i emin kıldığınızzat-ı muhteremi öncelikle tanımak zorundasınız.

Şöyle ki:

“1980 yılında Bandırma’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Bandırma’da tamamladı ve 2004 yılında Doğu Akdeniz Üniversitesi, Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Tosun Avukatlık Bürosunda avukat olarak görev yaptı. Aynı zamanda inşaat alanın da faaliyet gösteren aile şirketinde de Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlendi.

“2011’den bu yana il ve ilçe delegelikleri, 2014’den itibaren Balıkesir Büyükşehir Belediye Meclis üyeliği, 2009 yılı itibariyle Bandırma Belediye Meclis üyeliği, 2016 yılından bu yana Bandırma Belediyesi Tarife Komisyonu üyeliği görevlerini sürdürürken; 2014-2015 yılları arasında Büyükşehir Belediyesi Trafik Komisyonu üyeliği, 2014-2016’da Bandırma Belediyesi İnceleme Araştırma Komisyonu üyeliği, 2009-2014 yıllarında Bandırma Belediyesi Divan Katipliği, 2009-2011’de Bandırma Belediyesi İşçi Disiplin Komisyonu Başkanlığı, 2010-2011, 2011-2012 yıllarında Encümen üyeliği, 2012-2013 yıllarında da İmar Komisyonu Üyeliği, İnceleme Araştırma Komisyonu üyeliği görevlerinde yer aldı. 2013-2014’de Plan Bütçe Komisyonu, İnceleme Araştırma Komisyonu ve İmar Komisyonunda bulundu. 2009-2014 yıllarında Belediye İç Denetim Komisyonu Başkanlığı ile 2009-2014 yılları arasında 60 gün Belediye Başkan Vekilliği yaptı.

“2009-2011/2011-2013/2013-2015 dönemlerinde Bandırmaspor Yönetim Kurulu üyeliği, 2015 Bandırma Gücü Gsk üyeliği, 2016 Bandırma Basket üyeliği gibi görevlerde bulundu. Bunların yanı sıra çeşitli vakıf ve derneklere aktif üyelikleri yer alıyor.

“Tolga Tosun, 31 Mart 2019 Yerel Seçimlerinde “Millet İttifakı” adına CHP'den Balıkesir İli, Bandırma İlçesi Belediye Başkan adayı oldu ve Bandırma Belediye Başkanlığı görevine seçildi.”

Kuşkusuz Tolga Tosun’un bu kişisel biyografisindeBandırma’nın ticaret, spor ve siyasal yaşamında aktif olarak yer almış babası Ruşen Tosun’unrolünüve aynı zamandaCHP’nin duayenlerinden siyasi yaşamın hemen her kademesinde sorumluluklar almış, milletvekilliği ve belediye başkanlığı görevlerinde bulunmuşSedat Pekel’in bilgi ve deneyimlerini,yönlendirmelerini, hamiliğini de unutmamak gerekiyor. Büyükşehir Başkanı Yücel Yılmaz’ın büyükşehir meclisinde biraz da sitemkar şekilde dillendirdiği ‘eski’ ve ‘yeni CHP’liler’ esprisinin temeli de budur ve ‘eski CHP’liler’parti içinde güçlü ve diri bir damar ve kentsel-siyasal bellektir. Tolga Tosun da, bu yönleri ve niteliğiylehem partisi içerisindehem de gençliğiyle bugünleri ve bir anlamda kentin geleceğini ifade eden siyasal-sosyalyaşamdatam bir sentezdir. Bu da ayrı bir değerlendirme ve makale konusu..

Tosun’un bu otobiyografisinde dikkat çekici ve üzerinde durulması gereken başka şeyler de var. CHP, Atatürkçü ve aynı zamanda sosyal demokrat olduğunu iddia eden bir siyasi parti ve organizasyon. Sosyal demokrasinin tarihsel açıdan örgütlü felsefi-ideolojik-politik merkezi Almanya ve SDP’dir. Olayın bu tarihsel örgütsel, felsefi-ideolojik-politik ayağını temsil eden CHP’li bir çok isim var. Bu arkadaşlar SDP’in tarihselve örgütsel geleneğine, iç işleyişine yabancı da değildir, iyi bilirler. Buna göre CHP’de parti üyeliğinin de parti organlarında çalışma ve sorumluluk almanın da, bir yerlere aday olmanın da vecibeleri, koşulları, ilkeleri var. Bu çerçevede düşünüldüğünde birey olarak Tolga Tosun, parti ile çocuk yaşta tanışmasından da öte fiilen parti yaşamına adapte olması sürecine bakıldığında üslendiği siyasal sorumluluklarla, görevlerleadım adım meclis üyeliğinden belediye başkanlığı adaylığına kadar tırmandığını ve aday olup, en yakın siyasi rakibi AK Parti adayına karşıaçık farkla yerel seçimleri kazandığını görüyoruz. Bu bir siyasi başarı ve beceridir. Bunun altını önemle çizelim. Yerel seçim arifesinde parti içinde adaylık konusunda yaşanmış siyasi krizi de aşarak izlediği seçim stratejiyle meclis listesini hazırlayıp, en geniş ittifak anlayışıyla yerel iktidarı kazanmış olması da ayrı bir siyasal beceri ve başarıdır.

Bir önceki makalemizde ‘yönetişim’ ve ‘strateji’ konusu üzerinde önemle durduk. 2019 yerel seçimleri öncesinde CHP Genel Merkezi yanı sıra Balıkesir CHP İl yönetiminin ve Bandırma İlçe yönetiminin ve belediye başkan adayı Tolga Tosun’un seçimle ilgili bir stratejisi var mıydı? Vardı ve bunu hem salonda hem de basın açıklamaları ve seçim gezilerinde açıklamıştı.Videosu hala internet dünyasında. Merak eden açar, bakar, izler.. Beğenir ya da beğenmezsiniz ama seçimstratejisive izlediği seçim taktiklerinin de değerlendirmesi ayrı bir yazı konusudur. Ancak şunu da atlamamak gerekir: Bu siyasal strateji ve siyasal taktikler sonuçta 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde seçmenin desteğini arkaladı ve açık ara kazandı.

Seçim öncesi partilisine ve seçmene vaat ettiği gibi,Büyükşehir Başkanı ve yönetimiyle geçmiş 5 yıllık Mirza ve Yönetiminden gerekli dersleri çıkartarak ilişkilerin karşılıklı saygıgözetilerek zıtlaşma ve restleşmeden uzak diyaloğa açık, kente hizmet ve yatırımın uzlaşarak önünün açılması..

Kentle ilgili astronomik rakamlıgerçekleştirilmesi bütçeyi sarsacak ya da aşacak ,uzun vadeli ve yılan hikayesine dönme diski bunan projelerden uzak bir hizmet ve yatırım anlayışıyla kente ve kent insanına dokunacak, yaşam kalitesini yükseltecek, acil ihtiyaç ve talepleri karşılayacak bir anlamda mütevazi bir hizmet ve yatırım anlayışı ve pratiği öngördü.

Bugüne kadar belediye başkanlığı görevinde bulunmuş isimlerinde iyi bildiği ve aşina oldukları gibi yasa ile belirlenmiş ve her daire müdürünün ezberlediği belediyecilik yani asli belediyecilik hizmetlerinin genel koordinasyonu ve denetim ve kontrolü Başkan Yardımcısı Metin Ok,Ozan Onur ile İsmail Ay’da kalırken Başkan Tosun,. karşılıklı kutlama ziyaretleri ile2019 yılını geride bırakıp,tüm ülkelerin yaşadığı gibi, bizim de ülkemizin ve belediyenin kapısınıpandemi ve kapanmalar, tedbirler çaldı.2021 baharına kadar devam eden ölümcül pandemi krizine karşı yerel düzeydebelediye ve Başkan Tosun ile yönetiminin hizmetleri konusunda siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinden hiçbir ciddi, önemsenecek bir eleştiri gelmedi. Bu da siyasi açıdan Başkan Tosun ve yönetimi açısından siyasi bir başarı ve beceridir. Çünkü, bir yerel yöneticinin ve ekibinin yerel iktidarda beceri ve başarısı siyasi, idari ve sosyal açıdan böylesi kriz dönemlerinde, olası kırılmalar/ aksamalar olup/olmadığındaanlaşılır. Pandemi salgını üzerine bir detüm Marmara’yı, kıyılarımızı içine alan müsilaj felaketini de yaşadık. Sonuçta Bandırma, bir deniz kenti. Kent ve yerel yönetim olarak bu vakayı da kazasız belasız atlattık.

Okurlarımız doğal olarak soracaklar:2019 yerel seçimlerinden2022 Eylül ayına,yıllar, aylar ve günler geçti. Başkan Tosun ve yönetiminin bu zaman içerisinde hiç mi bir eksiği veya yanlışı olmadı? Çook.. ve bu da doğaldır. Yıllardır en başarılı belediye başkanlarından birisi olan ve DSP’den CHP’ye geçmiş Eskişehir Belediye Başkanı Büyükerşen veya uzağa da gitmeye gerek yok burnumuzun ucundaki Balıkesir Büyükşehir Başkanı Yücel Yılmaz’ınbüyükşehir olarak sahip olduğu onca imkanı, bütçeye ve iktidar partisinin belediye başkanı olarak arkaladığı desteği de dikkate alarak,2019 yerel seçimlerinden bugünlerehiç bir eksiği veya yanlışının olmadığını iddia edebilmek mümkün mü? Yerel yönetimlerin ve belediye başkanlarının görev süreleri içerisinde başarılı olup/olamadıklarını, yöneticiliği ve başkanlığı becerip-beceremediklerini neye göre belirleyeceğiz? Bu konuda kıstaslarımız ne olmalı ya da ne olacak?

Öncelikle şunu vurgulayalım: Çalışan ve üreten insaneksik de yapabilir, yanlış da yapabilir... Politik görüşü ve partisi bu gibi konularda dertolmadığı gibi beceri/beceriksizlik gibiağdalı ve ağırbir mevzuda mevcut kriterlerde ölçüt değildir. Hele ki, bu muhabbetlere kişinin başkanlığı ya da vekilliği bir yana kişi olarak siyaseten‘adamlığı’nın, kişiliğininsorgulanır hale getirilip, bunun kamuoyunda dillendirilir olması yakışıksız olmanın ötesinden etik hiç değildir ve böylesi bir dil, zehirli dildir. Karşınızdakini aşağılamadır, küçümsemedir.

Neden?

Çünkü, ister bir parti başkanı, belediye başkanı veya bir milletvekiline beceri ve ‘adamlığı’ üzerindenbir itham da bulunmak, en başta o kişiye hakaret etmenin de ötesinde partililerine ve seçmene hakaret etmek ve aşağılamak anlamını taşır. Üzücü ve düşündürücü olan bu yolun Başkan Tosun’un en yakınında birlikte mesai tükettiği kişiler tarafından açılmış olmasıdır. Siz kendi partinizin içinden çıkmış ve makam/mevki sahibi olmuş, partililerin ve seçmenin ilgi ve desteğini arkalamış temsilcilerinize şu veya bu nedenle sararsanız, dolayısıylamuhalefet partileri bunu tepe tepekullanır.

Evet, Başkan Tosun’un daha önceki yazımda da dikkat çektiğim gibi yönetişim yani yerel yönetim anlayışıkonusunda sıkıntıları, sorunları hatta açmazları var. Bunun saltBaşkan Tosun ile mevcut yerel yönetim ve Bandırma ile sınırlı olmadığını, hem prtisi hem de diğer partiler ile yerel yönetimler ve yerel yöneticiler açısından genel bir sıkıntı ve sorun olduğu gerçeğini de görmek gerekiyor..

Başka.!?

Siyaset ve yönetim anlayışınızda, bir sıkıntı ve sorun var ise doğal olarak bu belirlediğiniz kişisel ya da siyasal iradenize,yerel yönetim stratejinize de, siyasal stratejinize de, halkla ilişkilerinize kadar her şeyinize bu yansır. Bu da doğal ve kaçınılmazdır. Bu nokta da parti içi demokrasi, yerel yönetim nezdinde ekipleşme ve demokrasi yani ‘iştişare’,’katılımcılık’, ’kollektif yönetim’, ’liyakat’, ’hesap verebilirlik’ yani ‘şeffaflık’ sorunudur. Bir şirket veya dükkan işletmeciliği anlayışıve üslubuyla şehr-i eminlik ve yerel yöneticilik yapamazsınız.

Sonuç olarak; ‘beceri-beceriksizlik’ ile ‘adamlık’ gibi siyasal ve sosyal yaşamda olay ve olguların kişiselleştirilmesine ve ahlaksal çerçevede, objektif olmaktan uzak sübjektif bir anlayış ve ideolojik-politik önyargılarla Tosun’un yerel yönetim ve yöneticiliğik anlayışının, pratiğinin sorgulanıp, bir anlam da kişiliğinin yargısız infazla değerlendirilmesi, ahlaksal ve etik kavramlarlaele alınmasıhoş ve anlamlı olmadığı gibi kişilik haklarına da bir saldırı niteliği de taşımakta.

Esen kalın..