Ozan Utku ARICAN BELEDİYE, HALKLA İÇSELLEŞME VE HALKÇILIK
Yazı Detayı
03 Şubat 2022 - Perşembe 15:47 Bu yazı 164 kez okundu
 
BELEDİYE, HALKLA İÇSELLEŞME VE HALKÇILIK
Ozan Utku ARICAN
oznn.utkk@gmail.com
 
 

Ekonomik olarak dar boğazdan geçtiğimiz bu zorlu ve kritik dönemde, halkın en büyük ihtiyacı gıda ürünlerinde uygun fiyatı yakalayabilmek. Market fiyatlarının her gün orantısız ve suistimal derecesine gelen fiyat değişiklikleri en çok dar ve orta gelirli halkı etkiledi. Fiyatlarda düşüşün yaşanmaması bir yana günden güne artan fiyatlar konusunda herkes ne yapacağını şaşırmış ve boyun eğmiş halde yaşamını sürdürebilmenin kavgasını veriyor. Daha önce ülkemizde yaşanan ekonomik krizler sonucunda karne  ile saatlerce sıra beklendiği günler akla  geliyor. Acaba, yine aynı günlere geri mi dönüyoruz derken garip bir şekilde ürünlerin stoğu konusunda yetersizlik değil, aksine pandemi dönemi boyunca fazlasıyla yeterli olduğu da ortaya çıkmış oldu. Bu da fiyatlar konusunda devletin belli önlemler ve müdahalelerde bulunmasının önemini daha net ve kesin bir şekilde gösterdi. Daha önce köşemde de bu durumu tartışmış, devletçiliğin önemini vurgulamıştım.

    Ekonomik olarak durumumuza bakınca Allah’ın çayını-kahvesini içmeye korka korka gider-gelir  hale geldik. Türlü sebepler öne sürerek fiyatları üst düzeylere çeken mekan sahipleri, diğer alanlarda düzenlemeler ve ayarlamalar yapılmadığı için fiyatları tavana çekmiş durumda. İnsanlar bu fiyatlarla yiyebilir mi içebilir mi diyen yok! Özellikle özel sektörün halkı tavuk gibi yolduğu bugünlerde, “nerede bu devlet kardeşim!” deme zorunluluğunu hissediyorum. Devletin desteği ile ürünlerin üretilmesi, üreticilere destek verilerek insanların refahının yükseltilmesi gerekiyor. Bu gerçek her gün yüzümüze tokat gibi çarpıyor. En kötüsü de şu ki, tarımsal anlamda değerlendirilebilecek topraklarımız olmasına rağmen, üreticinin zorlandığı bilinmesine rağmen, aracı sorunlarıyla, büyük kuruluşların ucuza alıp pahalıya satarken elde ettiği yüksek kârların ezilen kesime yansımaması başlı başına bir vaka. Öyle ki, ne üreten mutlu ne de  müşteri mutlu! Sadece aracı ve satıcının mutlu olarak ayrıldığı bu ticarette, devlet de aldığı vergilerden mutlu. Ancak, devletin sorumluluğu demek sadece aldığı vergilerle, sistemde sorunların olduğunu bile bile geçiştirmelerle maçı idare etmek demek mi?.. 

   ‘Devlet’ denilince ilk aklımıza en üst ‘makam’ gelir. Ancak, ‘devlet’ demek ‘teşkilat’ demektir. Teşkilatlanma olmadan, devletin elleri, kolları en uç noktaya kadar uzanamaz. Yani, vatandaşına  hizmet götüremez. O yüzden devlet,en ücra  mahalleye kadar kollarını uzatmıştır. Bu düşüncelerle yaşanan süreç değerlendirildiğinde önce yaşadığımız çevreye bakacağız. Örneğin bizim yaşadığımız yer her neresi ise, oranın yönetimi ne ölçüde hizmet ediyor, neler yapıyor, neler planlıyor, bunlara bakmalıyız. Tabii ki en üst makamların, bürokrasinin yatırımları da, hizmetleri de  olmalı. Bu, kaçınılmaz bir gerçektir. Çünkü , belediyeler her türlü yatırımın, hizmetin  altından kalkamayabilir. Ancak, yaşanılan bölgenin kaldıracı olan her belediye, kısıtlı finans ve araç, personelle bir çok sorunun üstesinden gelebilir, bölgenin nefesi olabilir, yerelde ve hükümete örnek projeler geliştirip bahsettiğimiz sorunların üstesinden gelebilir.

   Bandırma Belediyesi’nin geçtiğimiz yıllardan bugüne kadar gerçekleştirdiği projelere ve yatırımlara baktığınızda tam da bu noktada önemli ve değerli işlere imza attığını görüyoruz.  Piyasa fiyatları, bir insanın sosyalleşmesi için fazlasıyla müşkül durumdayken insanların alım gücüne uygun kafecilik hizmetleri; bu sene açılan ve engelli vatandaşlarımıza da hizmet eden Bandırma Belediyesi Tatlısu Dinlenme Tesisleri ve Kamp Alanı Bandırmalılar olarak en gözde uğrak noktalarımızdan biri haline geldi.

Peki neden? Çünkü, halkın cebine uygun!

 Örneğin; Çamlık ile Sanat  Kafe’ye ne zaman gitsem, her zaman genel fiyatlandırma çizelgesinde Bandırma’da en uygun ve iyi vakit geçirebileceğiniz  yer olarak insanların hafızasında  yer etti.

Örneğin; yıllardır burnumuzun dibinde bulunan Tatlısu’ya konumu ve hizmetiyle, özellikle  hafta sonu planımızda da yer edecek bir atıl alanı hareketlendirme başarıldı. Bu yüzden bu hizmet ancak alkışlanır, takdir edilir.

   Kafeciliğin yanında otel alanı için de kollarını sıvayan Bandırma Belediyesi’nin kamucu politikasını öngörerek ve benimseyerek üretim sahasına adım atması, paketleme işlemleri yapması, bunları sosyal yardım olarak halka arzetmesi sadece “kurufasulye”,”nohut” olarak değerlendirilmemeli; Bandırma Belediyesi, aynı zamanda yöre çiftçilerine destek vererek, kırsal kalkınma için mücadele veren bir yerel yönetim  anlayışı ortaya koydu. Doğa, Çepni ve Eski Ziraatli Mahalleleri ile yapılan protokolün meyvelerini hem üreticilerimiz hem belediye hem de tüketicilerimiz topladı. Ve içimizden şunu geçirmedik mi? Keşke tüm belediyeler ve hükümet aynı şekilde halkla bütünleşse , destek verse, kol kanat gerse… Verilen hizmetleri elbette sadece Bandırma Belediyesi vermiyor. Kaymakamlıklar, Valilikler, diğer belediyeler, vakıflar da halkın ihtiyaçlarını karşılıyor, destek olmaya çalışıyor. Ancak, devlet desteğiyle, üreticiyi ve halkı destekleyerek, halka hizmet etmek; takdir edilmeli, desteklenmeli ve bu hizmet anlayışı yaygınlaştırılmalı diye düşünüyorum.

    O yüzden, devletçilik, halkçılık, ekonomi-politikte merkezi yönlendirici olmalı. Fiyatların üreticiyi de  halkı da yerden yere vurduğu, içten içe sıkıntılarla çürüttüğü bu devirde, devlet, devletliğini yapmalı, halkına uygun hizmeti götürmeli. Bu açıdan Bandırma Belediyesi’ni ve Belediye Başkanı Av. Tolga Tosun’u ve emeği olan herkesi, öncelikle bir yurttaş  olarak kutluyor, teşekkürlerimi sunuyorum.   

 

 

 
Etiketler: BELEDİYE,, HALKLA, İÇSELLEŞME, VE, HALKÇILIK,
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
16 Ekim 2024
BARIŞ- DEMOKRASİ – CUMHURİYET VE NEO-LİBERALİZM?
33 Okunma.
20 Nisan 2024
Türk Rönesansı: KÖY ENSTİTÜLERİ (1940-1954)
88 Okunma.
01 Nisan 2023
Türk Siyasi Zihniyeti Neden Çözüm Üretemiyor?
172 Okunma.
29 Mart 2023
TÜRKİYE'DE DOĞRU SİYASET HANGİ İLKELERE DAYANMALI?
132 Okunma.
25 Mart 2023
HAYAT BİZE NEYİ ÖĞRETEMEDİ?
110 Okunma.
25 Mart 2023
GERÇEĞİN IŞIĞINDAKİ BUKALEMUN
123 Okunma.
04 Şubat 2023
TARTIŞMA VE ELEŞTİRİ KÜLTÜRÜ NİYE ÖNEMLİ?
182 Okunma.
30 Ocak 2023
GERÇEĞİN IŞIĞINDAKİ BUKALEMUN
126 Okunma.
21 Aralık 2022
ŞEREF VE İSTİKLÂL
124 Okunma.
12 Aralık 2022
İktisadi Krizler Tüketim Alışkanlıklarını Nasıl Etkiledi?
106 Okunma.
08 Aralık 2022
Anadolu ve Türkler
117 Okunma.
05 Aralık 2022
SİYASİ DURUŞ VE KİMLİK SORUNU
125 Okunma.
01 Ekim 2022
‘Türkiye, Türkiye’den Büyüktür’
131 Okunma.
01 Ekim 2022
KIVILCIM
121 Okunma.
30 Ağustos 2022
GAFLET-DALALET-HIYANET
142 Okunma.
29 Ağustos 2022
TOPLUMSAL ALZHEİMER
143 Okunma.
19 Temmuz 2022
TÜRKİYE'DE EĞİTİM ÜCRETSİZ Mİ?
150 Okunma.
19 Haziran 2022
ABD'NİN 'CAMBAZA BAK' OYUNU !
144 Okunma.
27 Mayıs 2022
FİYASKO: NEO-LİBERAL EKONOMİK-POLİTİKA
130 Okunma.
09 Mayıs 2022
AŞAĞILIK PSİKOLOJİSİ VE İNSANOĞLUNUN DEHLİZLERİ
175 Okunma.
06 Mayıs 2022
İNTERNETİN NATO'SU NE ANLAMA GELİYOR?
119 Okunma.
06 Mayıs 2022
TARİHTE BİR YOLCULUK.. (1)
127 Okunma.
06 Mayıs 2022
KÜLTÜREL DÖNÜŞÜM VE EĞİTİM
138 Okunma.
25 Mart 2022
BİR PULSUZ DÜŞÜNCE
166 Okunma.
25 Mart 2022
DOSTOYEVSKİ'den TOLSTOY'a...
168 Okunma.
25 Mart 2022
MABED
121 Okunma.
23 Mart 2022
ATATÜRK VE DEVRİM -2-
129 Okunma.
01 Mart 2022
BU GİDİŞLE...
161 Okunma.
01 Mart 2022
ATATÜRK VE DEVRİM -1-
125 Okunma.
15 Şubat 2022
CEPHANE
171 Okunma.
22 Ocak 2022
13
220 Okunma.
18 Ocak 2022
Endüstriyel Et Yığınları
141 Okunma.
07 Ocak 2022
Batıcılık ve Aşağılık Psikolojisi
182 Okunma.
28 Aralık 2021
Kapitalizm İçerisinde Şans Oyunu ve İnsana Dair..
163 Okunma.
12 Aralık 2021
GÖNLÜ YOL GÖSTERİCİ, ELİ ÖPÜLESİ İNCİLÂ ÖĞRETMEN
239 Okunma.
29 Kasım 2021
Çok Farklı Bir Gelecek..!
238 Okunma.
28 Kasım 2021
Çok Farklı Bir Gelecek..!
134 Okunma.
23 Kasım 2021
EFESLİ HERAKLEİTOS'A SELAM OLSUN
157 Okunma.
15 Kasım 2021
TAVUĞUN BACAĞI..!
153 Okunma.
10 Kasım 2021
Deve Kuşu Politikası
147 Okunma.
Haber Yazılımı