Ozan Utku ARICAN 13
Yazı Detayı
22 Ocak 2022 - Cumartesi 12:54 Bu yazı 282 kez okundu
 
13
Ozan Utku ARICAN
oznn.utkk@gmail.com
 
 
Ben, ayın 13’üne rastgelen bir günde dünyaya geldim. Herkesin uğursuz kabul ettiği bir günde, sıradan bir insan olarak büyüdüm. Her canlı gibi hayatın türlü ihtimalleri içinde iyi ve kötüyü gördüm. Her başarının sonunda bir mutluluk ve yeni yolların olduğunu, yürüdüğüm yolda türlü sorunların ve başarısızlıkların olduğunu da gördüm her insan gibi. Bu inanışa saplanıp kalsaydım, herhalde ne bahtsızım diye kendi yalnızlığım ve mutsuzluğumla yoğrulur, hayatı ertelerdim. Belki de yaşanan her kötü olayı 13’e yorardım.
 
 
13, bir çok insan için uğursuz bir sayı olarak kabul edilir. Sanki insan bu rakamla karşılaştığında tüm hayatı tepe taklak olacak gibi hisseder. Kapkara bir sis perdesi tün yaşanacakların üzerini örter.  Olacak olan olmaz olur; aşılacak olan tepeler bir bakmışsın gözünde büyümüş… ‘Ayy 13 mü! Uğursuuuuz’ der yüzyılların getirdiği korkuyla kendimizi yer dururuz. Yetmez, bir de insanlara da bu inanışı aşılarız, “13’ünde mi doğdun? Uğursuz günde doğdun demek”. İnsanın doğduğu güne kadar uğursuz olan bu sayı aslında uzun yıllar kat ederek bugüne ulaştı.
 
Ben, ayın 13’üne rastgelen bir günde dünyaya geldim. Herkesin uğursuz kabul ettiği bir günde, sıradan bir insan olarak büyüdüm. Her canlı gibi hayatın türlü ihtimalleri içinde iyi ve kötüyü gördüm. Her başarının sonunda bir mutluluk ve yeni yolların olduğunu, yürüdüğüm yolda türlü sorunların ve başarısızlıkların olduğunu da gördüm her insan gibi. Bu inanışa saplanıp kalsaydım, herhalde ne bahtsızım diye kendi yalnızlığım ve mutsuzluğumla yoğrulur, hayatı ertelerdim. Belki de yaşanan her kötü olayı 13’e yorardım.  
 
13’ün benim için bir diğer anlamı ise, Tolstoy ile tanıştığım yaşa denk gelmesi. Bir gün ‘İnsan Ne İle Yaşar?’ adlı kitabını kitabevinde gördüğümde sorgulayan ve merak uyandıran bu başlık beni cezbetti. Çok iyi hatırlıyorum, hikayeyi okurken sevginin ve mucizenin bu kadar güzel ve incelikle anlatılmasına gülerek şaşırmıştım. Hala rafımda kendisi, 13 yaşımın izlerini hatırlatırcasına göz göze geliyoruz ve beni gülümsetmeye devam ediyor.
 
 Yıllar sonra düşün seviyem geliştikçe, bizi kuşatan ne kadar çok tevatür olduğunu daha iyi gördüm. İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli şey düşünebilmesiydi. Ancak bu gücünü neden kullanmıyordu? Seçim yapmak konusunda bilgisi vardı. İnsanın geldiği nokta itibariyle bilgiye ulaşmak çok kolaydı, ancak ulaşmak istemiyor ve etkilere karşı demirden bir zırh örüyordu. Hatta kaçıyordu. İyi ne varsa arasına bariyerler örüyor, sadece anlayabildikleriyle yetiniyordu.  Ya da duyduklarını bir anda doğru kabul ediyor, gerçeğin kaynağından su içer gibi kana kana tozpembe köpüklerle beziyordu kendini. Zannediyor ki Köroğlu gibi içtiği köpükler ona aydınlığı getirecek. Mucizeyi doğuracak. Ancak esas mucize ve aydınlığı kafasında taşıdığını bilmiyor.
 
Sonra 13 beni daha da derinlere sürükledi. İnsanlar neden buna ve bunun gibi türlü tevatüre sarılıyor?  Ve yıllar sonra Matrix filmi bir kitabın kanlı canlı haliyle bizlere bir çok mesaj verdi ve paradoksal derinlerine bizleri sürükledi. Gerçeğe sımsıkı sarılıp mücadele edenler ve halüsinasyondan ibaret olan bir Dünya’da yaşayan insanların dünyasına. Uyanış. Uyanış için mücadele etmek, Nazım’ın deyişiyle ‘Akın var akın güneşe akın, güneşi zaptedeceğiz güneşin zaptı yakın’. Sesi hala kulaklarımızda büyük devrimcinin. Hala kurşun eritmeye çağırıyor bizleri. Ben de betondan zindanlarımızı eritmeye çağırıyorum.
 
Yıllar sonra cehaletin kara perdesinin yırtılması için mücadele etmenin ne kadar onurlu ve şerefli bir yol olduğuna kanaat getirdiğimde, ‘hayatımın çizgilerini buna göre şekillendirmeliyim’ demiştim. O zaman liseli bir ergendim oysa… Neyi ne kadar bilecektim? Ancak yine elime bir şey geçmişti. Paulo Coelho’nun Işığın Savaşçısının El Kitabı.  Hiç unutamam, kitabı okumaya okulda başlayıp, gece hastanedeki yoğun bakımda bitirmiş, yine 13’ümde olduğu gibi gülüyordum. Kimi rahatsız olur, hala gerçeği gördüğümde, bulduğumda gülmeye başlarım.
 
Sonra ufka dalar, yeni ufuklara dalarım.
 
Etiketler: 13,
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
31 Temmuz 2025
KUKLACI-SAHNE-OYUN
460 Okunma.
16 Temmuz 2025
15 Temmuz - Neyi Niye Yazmaktan Korktunuz?
103 Okunma.
13 Temmuz 2025
KEMALİZM’DEN RAHATSIZ OLANLAR…
52 Okunma.
22 Mayıs 2025
ATA'NIN YOLU
102 Okunma.
04 Mart 2025
YOL HARİTASI
125 Okunma.
04 Şubat 2025
GÖKBÖRÜ
108 Okunma.
23 Ocak 2025
KARTALKAYA FACİASI ve DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
109 Okunma.
19 Ocak 2025
DEPREM GERÇEĞİ VE SOSYOLOJİK DURGUNLUK
96 Okunma.
17 Ocak 2025
YILLAR ÖNCE YAZDIĞIM BİR YAZININ ANIMSATTIKLARI
96 Okunma.
12 Ocak 2025
SURİYE MESELESİNE NASIL BAKMALIYIZ?
92 Okunma.
16 Ekim 2024
BARIŞ- DEMOKRASİ – CUMHURİYET VE NEO-LİBERALİZM?
124 Okunma.
20 Nisan 2024
Türk Rönesansı: KÖY ENSTİTÜLERİ (1940-1954)
170 Okunma.
01 Nisan 2023
Türk Siyasi Zihniyeti Neden Çözüm Üretemiyor?
254 Okunma.
29 Mart 2023
TÜRKİYE'DE DOĞRU SİYASET HANGİ İLKELERE DAYANMALI?
209 Okunma.
25 Mart 2023
HAYAT BİZE NEYİ ÖĞRETEMEDİ?
183 Okunma.
25 Mart 2023
GERÇEĞİN IŞIĞINDAKİ BUKALEMUN
193 Okunma.
04 Şubat 2023
TARTIŞMA VE ELEŞTİRİ KÜLTÜRÜ NİYE ÖNEMLİ?
272 Okunma.
30 Ocak 2023
GERÇEĞİN IŞIĞINDAKİ BUKALEMUN
188 Okunma.
21 Aralık 2022
ŞEREF VE İSTİKLÂL
195 Okunma.
12 Aralık 2022
İktisadi Krizler Tüketim Alışkanlıklarını Nasıl Etkiledi?
184 Okunma.
08 Aralık 2022
Anadolu ve Türkler
193 Okunma.
05 Aralık 2022
SİYASİ DURUŞ VE KİMLİK SORUNU
199 Okunma.
01 Ekim 2022
‘Türkiye, Türkiye’den Büyüktür’
211 Okunma.
01 Ekim 2022
KIVILCIM
197 Okunma.
30 Ağustos 2022
GAFLET-DALALET-HIYANET
225 Okunma.
29 Ağustos 2022
TOPLUMSAL ALZHEİMER
220 Okunma.
19 Temmuz 2022
TÜRKİYE'DE EĞİTİM ÜCRETSİZ Mİ?
233 Okunma.
19 Haziran 2022
ABD'NİN 'CAMBAZA BAK' OYUNU !
222 Okunma.
27 Mayıs 2022
FİYASKO: NEO-LİBERAL EKONOMİK-POLİTİKA
218 Okunma.
09 Mayıs 2022
AŞAĞILIK PSİKOLOJİSİ VE İNSANOĞLUNUN DEHLİZLERİ
248 Okunma.
06 Mayıs 2022
İNTERNETİN NATO'SU NE ANLAMA GELİYOR?
183 Okunma.
06 Mayıs 2022
TARİHTE BİR YOLCULUK.. (1)
206 Okunma.
06 Mayıs 2022
KÜLTÜREL DÖNÜŞÜM VE EĞİTİM
203 Okunma.
25 Mart 2022
BİR PULSUZ DÜŞÜNCE
236 Okunma.
25 Mart 2022
DOSTOYEVSKİ'den TOLSTOY'a...
246 Okunma.
25 Mart 2022
MABED
192 Okunma.
23 Mart 2022
ATATÜRK VE DEVRİM -2-
200 Okunma.
01 Mart 2022
BU GİDİŞLE...
242 Okunma.
01 Mart 2022
ATATÜRK VE DEVRİM -1-
197 Okunma.
15 Şubat 2022
CEPHANE
247 Okunma.
03 Şubat 2022
BELEDİYE, HALKLA İÇSELLEŞME VE HALKÇILIK
230 Okunma.
18 Ocak 2022
Endüstriyel Et Yığınları
208 Okunma.
07 Ocak 2022
Batıcılık ve Aşağılık Psikolojisi
252 Okunma.
28 Aralık 2021
Kapitalizm İçerisinde Şans Oyunu ve İnsana Dair..
229 Okunma.
12 Aralık 2021
GÖNLÜ YOL GÖSTERİCİ, ELİ ÖPÜLESİ İNCİLÂ ÖĞRETMEN
322 Okunma.
29 Kasım 2021
Çok Farklı Bir Gelecek..!
328 Okunma.
28 Kasım 2021
Çok Farklı Bir Gelecek..!
204 Okunma.
23 Kasım 2021
EFESLİ HERAKLEİTOS'A SELAM OLSUN
226 Okunma.
15 Kasım 2021
TAVUĞUN BACAĞI..!
221 Okunma.
10 Kasım 2021
Deve Kuşu Politikası
217 Okunma.
Haber Yazılımı