Ozan Utku ARICAN MABED
Yazı Detayı
25 Mart 2022 - Cuma 18:54 Bu yazı 41 kez okundu
 
MABED
Ozan Utku ARICAN
oznn.utkk@gmail.com
 
 

 

      Yazar kalabalıklarda yalnızlaşır. Hayatın göbeğinde küçük bir nokta gibi kalır. Sürüler içinde adeta bir gölge kalır. İster istemez bu yaşanan süreç onu etkisi altına alır. Ruh halinde kötümserlik, hiçlik sarıp sarmalar. Kimi zaman anlamsızlık üzerine düşünür. Kimi zaman bu uğraşından sıkılır, bunalır. Boş şeylerle uğraştığını düşünür, neticede yaptığı işin ekonomik karşılığı tatmin edici değildir. Yine de her şeyi göze alıp nereden esip geldiğini çoğu kişinin anlayamadığı bir çabanın savaşında en öndedir. Bu savaş yıllarca, durmadan, üstün bir sabrın belirleyici olduğu; unutulmanın ve tarih sahnesinde silikleşmenin bile göze alınıp verildiği bir mücadeledir. Yıllarca beslendiği çevreyi yansıtmaya, kültürel olarak medeniyet sahasında ileriye taşımak gayretini korumaya çalışır.

 İnsana dair her şeyi; sorunları, sevinçleri, kutlamaları, olayları, hüzünleri, hayatları, ölümleri anlamak zorundadır. Bu zorunluluk, o istediği için değildir. Dünya ile kurduğu köklerin, ruhsal çekişlerini durduramaz. Bir şeyler yapmak gereği onu doldurur günden güne. Günlük telaşların dışında, adeta canlı radar gibi keşfettiği koordinatları kaydeder. Bıktığı, usandığı, vazgeçtiği vakitler yok mu! O zaman sanatçı kendini dökmeye başlar. Yeniden motive olana kadar bu süreç devam eder. Yeniden kendini hazırlar, silkinir.

     İnsanların zaman içindeki akışlarını izler. Sokaklardan, caddelerden insanlar akın akın geçerken, öyle köşede sabit durup onların içinde gezinip durur. Ne iş yapıyorlar, nereye yetişiyorlar, neyin telaşındalar, kiminle görüşecekler, ne düşünüyorlar? Hayatın fırtınalı vadisinde nasıl yollardan geçtiler ve o güne geldiler? Yani nasıl insanlarla karşılaşıyor kim bilir, bu bilinmezlik onu cezbetmez mi dersiniz? Elbette öyle. Bir filmin şeritlerini yeniden izliyor gibi salonda yerini alır. Ve nasıl ağaçlar tutunduğu yerde, rüzgardan, sudan, insandan etkilendiğinde duruşu değişir ya, insanda öyledir. İşte bunu görmek ister.

    Yazar insanlardan korkmaz. İnsanlığını kaybetmiş olanlardan korkar tabii ki , her insan gibi. Ancak düşününce insanlar arasındaki garip mesafeleri fark eder. Birbirlerine karşı uçurumlar, setler, duvarlar ördükleri zaman şaşırıp kalır, anlam veremez. Hislerini gizlemelerinden,  egolarıyla zamanı mezara gömmelerini hayretle karşılar. Şehirlerin soğukluğu kadar ruhlarını betonlaştıran varlıklar haline gelişlerine üzülür. Talihsiz bir nefesin alelade gezinmesi gibi gelir ona. Yaşanıp gidecek bir kıymet varsa, bu hayattan başka bir şey olamaz. Ertelenemeyecek kadar kıymetli olanı, insanın neyin karşılığında ertelediğini anlatmak ister, ancak anlatamaz. Yine de insanlardan korkmaz, çekinmez. Bilir ki en sonunda bavulunu alıp uzun bir yolculuğun aydınlık insanı olarak güneşe yürümek zorundadır. Hayatın kalıcılıktan çok akış içerisinde olduğunu öğrenmiştir.

    Düşüncelere önem vermeyen insanlar içerisinde adeta fay hatları gerilir. İçinde verdiği savaşı kimi zaman erteler. Anlar ki, insanlara sesini ulaştıramadığı vakit, ıssız limanına döner. Mabedinde kuracağı şeyleri aramak için derinlere dalar. İçindeki ses belki onu bir sokak köşesinde, belki bir deniz kenarında ya da boş bir odada yakalar. Ancak yalnız olduğunda… Yalnız olduğunda zamanın çizgilerini, etkilerini yazmaya başlar. İçini döker, çizer, insan vakitsiz doğar.    

   Tüm yaşadığı zorluklara rağmen, yeniden ayağa kalkmalıdır. Usanmaz. Ustasının onu izlediğini bilir. Kalabalığın içinde yok olup, var olmayı ondan öğrenmiştir.  Zamanı ustaca ilmek ilmek işlemeyi o öğretmiştir. Ve tek bir sığınağı vardır, Mabed’i.       

  

 
Etiketler: MABED,
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
20 Nisan 2024
Türk Rönesansı: KÖY ENSTİTÜLERİ (1940-1954)
7 Okunma.
01 Nisan 2023
Türk Siyasi Zihniyeti Neden Çözüm Üretemiyor?
83 Okunma.
29 Mart 2023
TÜRKİYE'DE DOĞRU SİYASET HANGİ İLKELERE DAYANMALI?
52 Okunma.
25 Mart 2023
HAYAT BİZE NEYİ ÖĞRETEMEDİ?
38 Okunma.
25 Mart 2023
GERÇEĞİN IŞIĞINDAKİ BUKALEMUN
37 Okunma.
04 Şubat 2023
TARTIŞMA VE ELEŞTİRİ KÜLTÜRÜ NİYE ÖNEMLİ?
86 Okunma.
30 Ocak 2023
GERÇEĞİN IŞIĞINDAKİ BUKALEMUN
42 Okunma.
21 Aralık 2022
ŞEREF VE İSTİKLÂL
41 Okunma.
12 Aralık 2022
İktisadi Krizler Tüketim Alışkanlıklarını Nasıl Etkiledi?
43 Okunma.
08 Aralık 2022
Anadolu ve Türkler
39 Okunma.
05 Aralık 2022
SİYASİ DURUŞ VE KİMLİK SORUNU
41 Okunma.
01 Ekim 2022
‘Türkiye, Türkiye’den Büyüktür’
53 Okunma.
01 Ekim 2022
KIVILCIM
37 Okunma.
30 Ağustos 2022
GAFLET-DALALET-HIYANET
52 Okunma.
29 Ağustos 2022
TOPLUMSAL ALZHEİMER
53 Okunma.
19 Temmuz 2022
TÜRKİYE'DE EĞİTİM ÜCRETSİZ Mİ?
67 Okunma.
19 Haziran 2022
ABD'NİN 'CAMBAZA BAK' OYUNU !
60 Okunma.
27 Mayıs 2022
FİYASKO: NEO-LİBERAL EKONOMİK-POLİTİKA
47 Okunma.
09 Mayıs 2022
AŞAĞILIK PSİKOLOJİSİ VE İNSANOĞLUNUN DEHLİZLERİ
84 Okunma.
06 Mayıs 2022
İNTERNETİN NATO'SU NE ANLAMA GELİYOR?
48 Okunma.
06 Mayıs 2022
TARİHTE BİR YOLCULUK.. (1)
43 Okunma.
06 Mayıs 2022
KÜLTÜREL DÖNÜŞÜM VE EĞİTİM
44 Okunma.
25 Mart 2022
BİR PULSUZ DÜŞÜNCE
79 Okunma.
25 Mart 2022
DOSTOYEVSKİ'den TOLSTOY'a...
76 Okunma.
23 Mart 2022
ATATÜRK VE DEVRİM -2-
48 Okunma.
01 Mart 2022
BU GİDİŞLE...
74 Okunma.
01 Mart 2022
ATATÜRK VE DEVRİM -1-
42 Okunma.
15 Şubat 2022
CEPHANE
85 Okunma.
03 Şubat 2022
BELEDİYE, HALKLA İÇSELLEŞME VE HALKÇILIK
74 Okunma.
22 Ocak 2022
13
89 Okunma.
18 Ocak 2022
Endüstriyel Et Yığınları
60 Okunma.
07 Ocak 2022
Batıcılık ve Aşağılık Psikolojisi
105 Okunma.
28 Aralık 2021
Kapitalizm İçerisinde Şans Oyunu ve İnsana Dair..
88 Okunma.
12 Aralık 2021
GÖNLÜ YOL GÖSTERİCİ, ELİ ÖPÜLESİ İNCİLÂ ÖĞRETMEN
157 Okunma.
29 Kasım 2021
Çok Farklı Bir Gelecek..!
137 Okunma.
28 Kasım 2021
Çok Farklı Bir Gelecek..!
52 Okunma.
23 Kasım 2021
EFESLİ HERAKLEİTOS'A SELAM OLSUN
64 Okunma.
15 Kasım 2021
TAVUĞUN BACAĞI..!
66 Okunma.
10 Kasım 2021
Deve Kuşu Politikası
68 Okunma.
Haber Yazılımı