Ozan Utku ARICAN Türk Siyasi Zihniyeti Neden Çözüm Üretemiyor?
Yazı Detayı
01 Nisan 2023 - Cumartesi 22:36 Bu yazı 172 kez okundu
 
Türk Siyasi Zihniyeti Neden Çözüm Üretemiyor?
Ozan Utku ARICAN
oznn.utkk@gmail.com
 
 

 

 

    Siyasetçilerin gündemi, ülke gündemiyle eş değer hareket edebilir. Seçildikten sonra ihtiyaç görülen şeyler için plan, program hazırlanıp belirlenen yol haritasına göre hareket edilir. Bu yol haritası halk ile paylaşılır ve kamuoyunun desteği kazanılır. Kamuoyu ve halkın desteğini kazanan siyasetçiler, bir sonraki seçime kadar vaatlerini yerine getirdiyse, oy oranını belli bir ölçüde arttırabilir. Seçim öncesinde vaatlerini halka sıralayan siyasetçiler, halkın anlık taleplerine de dönemleri boyunca karşılık verip çözümlerse, halkın memnuniyeti de bir o kadar artış gösterir. Genel olarak bakıldığında siyaset, halkın ve devletin yararına işleri yapmak ve bu süreci hazırlamakla görevli, halkı temsil eden kişilerdir.

   Ülkemizde siyasetçiler, seçim öncesi vaatler verir, ancak vaatlerin çoğunu türlü nedenler öne sürerek gerçekleştiremezler. Seçildikleri dönem boyunca, halkın taleplerini irili ufaklı kimi yerine getirir, kimisi de geçiştirme yoluna başvurur. Yani sorunlar kökten çözümlenmez sadece halkın gözü boyanır. 

   Siyaset Felsefesi ve Toplum Sosyolojisi Bilmemek…

  Siyaset halk, devlet, dünya içindir. Siyasetin en önemli önceliği insanların taleplerini ve ihtiyaçlarını karşılamak için, kamu ya da partiler aracılığıyla siyasi süreci yönlendirir, örgütler, hazırlar ve icraat yapar. Yaşadığı toplumun önceliklerini bilmeyerek yanlış siyaset yürüten siyasetçiler, iradenin karşısında eriyip giderler.

   Bunun en acı örneğini yaşadığımız depremler sonucunda gördük. Depremlerin yarattığı maddi ve manevi yıkım, tüm ülkeyi kentsel dönüşüm ve deprem hazırlığına itti. Tüm siyasetçiler bir anda Türkiye’nin deprem ülkesi olduğunu hatırladılar.  Hemen toplantılar yapıldı, planlar hazırlandı, halka toplantı yapıldığı duyuruldu.  Kimisi bu durumu alkışladı, kimisi bu duruma kızdı.  Bir şeyler yapılması için gayret gösterilmesini destekleyen de haklıydı, bu zamana kadar neden depreme karşı plan ve proje üretilmediğine kızan da haklıydı.  Ancak, gerçeği gören her insan, bu duruma sinirlenerek, siyasetin ve devlet adamlığının doğası gereği, ortaokulda ders kitaplarında Türkiye’nin bir deprem kuşağı olduğunu öğreten eğitim sisteminin mezunu olan bu siyasetçilerin ve devlet adamlarının, neden bunca zamandır bir önlem almak için harekete geçmediklerini basit tabirle sormak zorundaydılar. 

   Depremin Faturası ‘Şu Kişiye’ Algısının Yanlışlığı Neden Kaynaklanıyor?

  Yaşanan depremin  faturasını sadece kişilere çıkarmaya çalışan bir çok insanla karşılaştım. Bu kadar büyük felaketten dolayı bir kişiyi suçlu ilan etmek kadar anlamsız ve saçma bir şey yok.  Neden? Öncelikle devlet diye tabir edilen şeyin içerisinde kamunun her parçası var.  Bu parçanın içinde yerel yönetimler de var. Devlet tüm ülkeyi yönetebilmek için örgütsel yapı oluşturmak zorundadır. Organizasyon oluşturmadan,  her türlü soruna erişemez  ve çözemez.  Elbette yaşanan süreçte kimler elini taşın altına koymamış, önlem almamış, gerekeni yapmamışsa, onlar sorumludur. Ancak bir kişiyi günah keçisi ilan ederseniz, adaletli bir yargılama yapmış olmazsınız.  Türkiye’de yerel yönetimlerin belediyeciliği doğru yapmaması, memurların siyasetle karışık bir şekilde imar faaliyetlerini suistimal etmesi gibi durumlar yaşanmışsa, bunda sorumlu olanlar, o dönemin yerel yöneticileridir. Diğer taraftan imar faaliyetlerine onayı verenler esasında belediyelerdir. Devletin haricinde inşa edilen binalar ile ilgili tartışmaları takip ettiğimizde, konunun uzmanları, inşaat şirketlerine bağlı elemanların, bazı durumlarda yanlışlar yaptıklarını da söylüyorlar.  Bu yüzden özel şirketleri de kapsayacak şekilde bir inşaat denetim mekanizması kurmakta fayda var. Ki devletin bu konuda yapıcı ve doğru bir yönetmeliği olduğundan bahsediliyor. Ancak dediğim gibi, yerleşimlere yapılan binaların denetimini, onayını, öncelikle yerel belediyeler yapıyor.  O yüzden, fatura çıkarırken bir kişiye değil, öncelikle yerel belediyelere yapı denetim birimlerine, inşaatçılara vs.,çıkarılmalı.

   Sonuç olarak, binlerce insanın yıllarca söylediği, okullarda küçüklüğümüzden beri öğretilen deprem, ülkemizin gerçeği. Bunu çok daha önce anlamış olmamız gerekiyordu. Deprem olduğunda değil, deprem olmadan önce gerekli önlemleri alarak siyasetçilerin plan ve projelerini hızla yapması zorunlu bir görevdi.  Bu önceliğimiz olmalıydı. Ancak bunların yerine, park, bahçe vs. yapmakla meşgul olan siyasetçi ve devlet adamları, Türkiye’nin önünde duran deprem gibi hayati bir gerçeği görmezden geliyorlar. Ufkumuzun ve gözlerimizin açılmasına ihtiyacımız yok, sorun zihniyetimizde.

   

 
Etiketler: , , , , , Türk, Siyasi, Zihniyeti, Neden, Çözüm, Üretemiyor?,
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
16 Ekim 2024
BARIŞ- DEMOKRASİ – CUMHURİYET VE NEO-LİBERALİZM?
33 Okunma.
20 Nisan 2024
Türk Rönesansı: KÖY ENSTİTÜLERİ (1940-1954)
88 Okunma.
29 Mart 2023
TÜRKİYE'DE DOĞRU SİYASET HANGİ İLKELERE DAYANMALI?
132 Okunma.
25 Mart 2023
HAYAT BİZE NEYİ ÖĞRETEMEDİ?
110 Okunma.
25 Mart 2023
GERÇEĞİN IŞIĞINDAKİ BUKALEMUN
123 Okunma.
04 Şubat 2023
TARTIŞMA VE ELEŞTİRİ KÜLTÜRÜ NİYE ÖNEMLİ?
182 Okunma.
30 Ocak 2023
GERÇEĞİN IŞIĞINDAKİ BUKALEMUN
126 Okunma.
21 Aralık 2022
ŞEREF VE İSTİKLÂL
124 Okunma.
12 Aralık 2022
İktisadi Krizler Tüketim Alışkanlıklarını Nasıl Etkiledi?
106 Okunma.
08 Aralık 2022
Anadolu ve Türkler
117 Okunma.
05 Aralık 2022
SİYASİ DURUŞ VE KİMLİK SORUNU
125 Okunma.
01 Ekim 2022
‘Türkiye, Türkiye’den Büyüktür’
131 Okunma.
01 Ekim 2022
KIVILCIM
122 Okunma.
30 Ağustos 2022
GAFLET-DALALET-HIYANET
142 Okunma.
29 Ağustos 2022
TOPLUMSAL ALZHEİMER
143 Okunma.
19 Temmuz 2022
TÜRKİYE'DE EĞİTİM ÜCRETSİZ Mİ?
150 Okunma.
19 Haziran 2022
ABD'NİN 'CAMBAZA BAK' OYUNU !
145 Okunma.
27 Mayıs 2022
FİYASKO: NEO-LİBERAL EKONOMİK-POLİTİKA
130 Okunma.
09 Mayıs 2022
AŞAĞILIK PSİKOLOJİSİ VE İNSANOĞLUNUN DEHLİZLERİ
175 Okunma.
06 Mayıs 2022
İNTERNETİN NATO'SU NE ANLAMA GELİYOR?
120 Okunma.
06 Mayıs 2022
TARİHTE BİR YOLCULUK.. (1)
127 Okunma.
06 Mayıs 2022
KÜLTÜREL DÖNÜŞÜM VE EĞİTİM
138 Okunma.
25 Mart 2022
BİR PULSUZ DÜŞÜNCE
166 Okunma.
25 Mart 2022
DOSTOYEVSKİ'den TOLSTOY'a...
168 Okunma.
25 Mart 2022
MABED
121 Okunma.
23 Mart 2022
ATATÜRK VE DEVRİM -2-
129 Okunma.
01 Mart 2022
BU GİDİŞLE...
161 Okunma.
01 Mart 2022
ATATÜRK VE DEVRİM -1-
125 Okunma.
15 Şubat 2022
CEPHANE
171 Okunma.
03 Şubat 2022
BELEDİYE, HALKLA İÇSELLEŞME VE HALKÇILIK
164 Okunma.
22 Ocak 2022
13
220 Okunma.
18 Ocak 2022
Endüstriyel Et Yığınları
141 Okunma.
07 Ocak 2022
Batıcılık ve Aşağılık Psikolojisi
182 Okunma.
28 Aralık 2021
Kapitalizm İçerisinde Şans Oyunu ve İnsana Dair..
163 Okunma.
12 Aralık 2021
GÖNLÜ YOL GÖSTERİCİ, ELİ ÖPÜLESİ İNCİLÂ ÖĞRETMEN
239 Okunma.
29 Kasım 2021
Çok Farklı Bir Gelecek..!
238 Okunma.
28 Kasım 2021
Çok Farklı Bir Gelecek..!
134 Okunma.
23 Kasım 2021
EFESLİ HERAKLEİTOS'A SELAM OLSUN
157 Okunma.
15 Kasım 2021
TAVUĞUN BACAĞI..!
153 Okunma.
10 Kasım 2021
Deve Kuşu Politikası
147 Okunma.
Haber Yazılımı